Translation of "çekmece" in English

Çekmece açılmaz.

The drawer won't open.

Çekmece boş.

The drawer is empty.

Bu çekmece sıkışmış.

This drawer's stuck.

Bu çekmece açılmayacak.

This drawer won't open.

Onlar çekmece anahtarını kaybettiler.

They've lost the key to the drawer.

Howard ailesinde ise ahşap çekmece

while the Howards, they have this wooden drawer

Masamda dört tane çekmece bulunabilir.

Four drawers can be found in my desk.

Masada gizli bir çekmece var.

There's a secret drawer in the desk.

Sanırım o çekmece için anahtarım var.

- I think I have the key to that drawer.
- I think that I have the key to that drawer.