Translation of "çayını" in English

0.006 sec.

Examples of using "çayını" in a sentence and their english translations:

Çayını süzmüyorum.

- I'm not filtering your tea.
- I'm not straining your tea.

Çayını iç, Tom.

Drink your tea, Tom.

Tom çayını yudumladı.

Tom sipped his tea.

Mary çayını yudumladı.

Mary sipped her tea.

Mary çayını karıştırdı.

Mary stirred her tea.

Tom çayını karıştırdı.

Tom stirred his tea.

Limon çayını severim.

I like lemon tea.

Tom çayını döktü.

- Tom spilled his tea.
- Tom poured himself tea.

Ben senin çayını süzüyorum.

- I'm not filtering your tea.
- I'm not straining your tea.

Papatya çayını beğeniyor musun?

- Do you like camomile tea?
- Do you like chamomile tea?

Tom sessizce çayını yudumladı.

Tom sipped his tea in silence.

Çayını içerken benimle sohbet etti.

- He chatted with me while drinking his tea.
- She chatted with me while drinking her tea.

O, çayını içerken benimle konuştu.

He chatted with me while drinking his tea.

Ben senin çayını içmek istemiyorum.

I do not want to drink your tea.

Tom neredeyse çayını genzine kaçırıyordu.

Tom almost choked on his tea.

Küçük altın bir kaşıkla çayını karıştırdı.

She stirred her tea with a little gold spoon.

Tom earl grey çayını sever mi?

Does Tom like Earl Grey tea?

- Çayını nasıl seversin?
- Çayını nasıl içersin?
- Çayınız nasıl olsun?
- Çayını nasıl alırsın?
- Çayı beğendin mi?
- Çayı beğendiniz mi?
- Çayı nasıl buldun?
- Çayınızı nasıl buldunuz?

How do you like your tea?

Çayını limonla mı yoksa sütle mi alırsın?

Do you take your tea with lemon or with milk?

- Tom çayını döktü.
- Tom kendine çay koydu.

Tom poured himself tea.

"Çayını sütle mi yoksa şekerle mi içersin?" - "Hayır, ikisiyle de değil."

"Do you drink your tea with milk or sugar?"- "No, I don't have it with either."