Translation of "Limon" in English

Limon sarıdır.

The lemon is yellow.

Limon ekşi.

The lemon is sour.

O limon sıktı.

She squeezed a lemon.

Limon çayını severim.

I like lemon tea.

Limon ekşi bir meyvedir.

The lemon is a sour fruit.

Bu bir limon ağacıdır.

This is a lemon tree.

Limon ağaçlarının arasında yürürüz.

We walk among the lemon trees.

Bahçemdeki bir limon ağacıdır.

In my garden is a lemon tree.

O bir limon ağacı.

That's a lemon tree.

O limon kokusu ne?

What's that lemony smell?

Bol limon suyu içtim.

I drank plenty of lemon water.

- O, çayına limon suyu damlattı.
- O, çayına limon suyu koydu.

She dropped lemon juice into her tea.

Bu salatada limon tadı var.

This salad tastes of lemon.

Bu salata limon tadı veriyor.

This salad tastes of lemon.

O, limon aromalı nargile içiyordu.

He was smoking a hookah with lemon flavour.

Sirke yerine limon suyu kullan.

Use lemon juice instead of vinegar.

Lütfen çaya limon aroması ilave et.

Please add lemon flavor to the tea.

C vitamini için taze limon yedim.

I ate a fresh lemon for the vitamin C.

O, çay için bir limon sıktı.

She squeezed a lemon for tea.

Ben bütün gün limon suyu arıyorum.

I have been looking for lemon juice all day long.

Limon ve misket limonu asitli meyvedir.

Lemons and limes are acidic fruits.

Hayat sana limon veriyorsa limonata yap.

If life deals you lemons, make lemonade.

Limon suyu, asidik bir sıvı örneğidir.

Lemon juice is an example of an acidic liquid.

Bu salatanın bir limon tadı var.

This salad has a lemon taste.

Yumurta beyazlarını limon kabuğunun içine katlayın.

Fold the egg whites into the lemon curd.

- Ne çayı içersin? Limon çayı olur mu?
- Ne çayı içersiniz? Limon çayı olur mu?

What tea do you drink? Is lemon tea okay?

Ananas ve limon gibi asitli meyveler ekşidir.

Acid fruits like pineapples and lemons are sour.

Şeker tatlıdır, limon ekşidir, peki acı nedir?

Sugar is sweet, lemon is sour... and what is bitter?

Hayat sana limon attığı zaman, limonata yap!

When life throws you a lemon, make lemonade!

Hayat sana limon veriyorsa ondan limonata yap!

When life gives you lemons, make lemonade.

Tom, ilk defa tatlı bir limon yedi.

Tom ate a sweet lemon for the first time.

C vitamini için taze bir limon yedim.

I ate a fresh lemon for vitamin C.

Tom'un arka bahçesinde bir limon ağacı var.

Tom has a lemon tree in his backyard.

Sıcak limon suyu içtiğimde kendimi daha iyi hissediyorum.

I feel better when I drink hot lemon juice.

Limonlar limon ağaçlarında ve portakallar portakal ağaçlarında büyürler.

Lemons grow on lemon trees and oranges on orange trees.

İki porsiyon romu bir porsiyon limon suyu ile karıştır.

Mix two parts of rum with one part of lemon juice.

Ballı sıcak limon soğuk algınlığı için iyi bir ilaçtır.

Hot lemon with honey is a good remedy for colds.

Balı,limon suyunu,doğranmış bademleri ve doğranmış elmaları ekle.

Add the honey, lemon juice, chopped almonds and the chopped apples.

"Fincan, top ve limon numarası"nı nasıl yapacağınızı Google'da arasaydınız

If you were to Google how to do the 'cups and balls and lime trick,'

Pek çok meyve ihraç ederler, mesela portakal, greyfurt ve limon.

They export a lot of fruit, such as oranges, grapefruits and lemons.

- Çocuklar ıhlamur ağacının altında oynuyorlar.
- Çocuklar limon ağacının altında oynuyorlar.

The children are playing under the lime tree.