Translation of "Sanki" in Dutch

0.013 sec.

Examples of using "Sanki" in a sentence and their dutch translations:

Kibirmiş gibi sanki.

Alsof ik verwaand klonk.

- Sanki sen şefmişsin gibi konuşuyorsun.
- Sanki patronmuşsun gibi konuşuyorsun.

Je praat alsof je de baas bent.

Sanki dünmüş gibi hatırlıyorum.

Ik herinner het mij alsof het gisteren was.

Sanki arkamda buzdolabı sürüklüyorum gibiydi.

Het was alsof ik een koelkast achter me door het woud trok.

Sanki yedek parçalardan oluşturulmuş gibidir.

Het lijkt op iets wat gemaakt is van reserveonderdelen.

Tim sanki solakmış gibi yazar.

Tim schrijft als een linkshandige.

Sanki bir milyonermiş gibi yaşıyor.

Hij leeft alsof hij een miljonair was.

Sanki hapishaneden kaçmış gibi görünüyorsun.

Je ziet eruit alsof je net ontsnapt bent uit de gevangenis.

- Sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
- Sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.

Zij praat alsof ze alles weet.

Bu sanki... Bir insan iskeletinin kolu!

Het lijkt wel... ...een hele menselijke arm.

Sanki hiçbir şey olmamış gibi konuştu.

Ze sprak alsof er niets gebeurd was.

Sanki her şeyi biliyor gibi konuşuyor.

Hij praat alsof hij alles weet.

Sanki o bir kral gibi davranıyor.

Hij doet alsof hij een koning was.

Bana sanki bir yabancıymışım gibi davrandı.

Hij behandelt mij alsof ik een vreemde ben.

Bana sanki bir yabancıymışım gibi davranıyor.

Hij behandelt mij alsof ik een vreemde ben.

Sanki biri iğne sokmuş gibi oldu... Tak!

Dat voelde als iemand die een naald...

Sanki bana bakıyordu ama aslında yere bakıyordu.

Hij staarde langs me heen en keek gewoon naar de grond.

Tom sanki müzakereleri yavaşlatmaya çalışıyor gibi görünüyor.

Het ziet eruit alsof Tom de onderhandelingen probeert te vertragen.

Şu oğlan sanki bir yetişkinmiş gibi konuşuyor.

Die jongen spreekt alsof hij een volwassene is.

Erkek çocuğunu sanki kendi çocuğu gibi seviyor.

Ze houdt van de jongen alsof het haar eigen kind was.

Ellerini, sanki bir parça yemek yiyormuş gibi kaldırıyor

De muis brengt zijn pootjes omhoog alsof hij een stukje voedsel eet,

Fakat kuru ve sıcak havalarda sanki kilometrelerce sürerdi.

maar kilometers ver wanneer het warm en droog was.

Dinlenmek için pek akıllıca bir seçim değil sanki.

Het lijkt niet de verstandigste keuze om uit te rusten.

- Sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
- Sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.
- Sanki her şeyi biliyor gibi konuşuyor.
- Her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
- O her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.

- Hij spreekt alsof hij alles weet.
- Hij praat alsof hij alles weet.

"Robotum biraz kısa sanki" gibi şeyler fark etmeye başlıyorsun.

begin je dingen op te merken zoals "Oh, mijn robot is vrij klein."

Sanki gey olmak, daha az erkek olmanızı sağlıyor gibi.

Alsof je geen echte man bent als je homo bent ...

O, sanki onun hakkında bir şey bilmiyormuş gibi davrandı.

Ze deed alsof ze er niets van afwist.

O benim en iyi arkadaşım. Sanki benim kardeşim gibidir.

Hij is mijn beste vriend. Het is alsof we broers zijn.

Sanki, "6 Milyon Dolarlık Adam" filminin hüzünlü bir versiyonu gibiydi.

Ik ben nu een melancholische versie van de 'Man van Zes Miljoen'.