Translation of "çalıyor" in Spanish

0.010 sec.

Examples of using "çalıyor" in a sentence and their spanish translations:

Zil çalıyor.

La campana está sonando.

Orkestra çalıyor.

La orquesta está tocando.

Telefon çalıyor.

Está sonando el teléfono.

Telefonun çalıyor.

Tu teléfono está sonando.

Telefon çalıyor!

¡El teléfono está sonando!

Ziller çalıyor.

Las campanas están sonando.

- Biri piyano çalıyor.
- Birisi piyano çalıyor.

Alguien está tocando el piano.

Kilise çanları çalıyor.

Las campanas de la iglesia están sonando.

Telefonu al,çalıyor.

- Coge el teléfono, está sonando.
- Descuelga el teléfono, está sonando.

Piyano çalıyor mu?

- ¿Toca ella el piano?
- ¿Ella toca el piano?
- ¿Toca el piano?

Birisi kapıyı çalıyor.

Alguien está llamando a la puerta.

Tom piyano çalıyor.

Tom está tocando piano.

Tom ıslık çalıyor.

Tom está silbando.

Gitar çalıyor musun?

- ¿Tocas la guitarra?
- ¿Tocáis la guitarra?

Kim gitar çalıyor?

¿Quién está tocando la guitarra?

Birisi piyano çalıyor.

Alguien está tocando el piano.

O, piyano çalıyor.

Él toca el piano.

Cep telefonum çalıyor.

Mi móvil está sonando.

Tom keman çalıyor.

Tom está tocando el violín.

Tom flüt çalıyor.

Tom toca la flauta.

Kapı zili çalıyor.

Suena el timbre.

Kim piyano çalıyor?

¿Quién está tocando el piano?

Kapıyı kim çalıyor?

¿Quién llama a la puerta?

Biri piyano çalıyor.

Alguien está tocando el piano.

Mary piyano çalıyor.

Mary toca el piano.

Tom'un telefonu çalıyor.

El teléfono de Tom está sonando.

Telefon mu çalıyor?

¿Está sonando el teléfono?

Piyanoyu kim çalıyor?

¿Quién toca el piano?

- "Telefon çalıyor." "Ben bakarım."
- " Telefon çalıyor. " "Ben cevap veririm."

"El teléfono está sonando." "Yo lo cogeré."

Zoom sizin bilgilerinizi çalıyor

Zoom roba tu información

Tom şimdi keman çalıyor.

Tom está tocando el violín ahora.

Telefon çalıyor. İstersen, yanıtlayacağım.

El teléfono está sonando. Si quieres, contesto yo.

Hâlâ gitar çalıyor musun?

¿Todavía estás tocando la guitarra?

Tom hangi enstrümanı çalıyor?

¿Qué instrumento toca Tom?

Bir çocuk arp çalıyor.

Un niño está tocando el arpa.

Birisi kapı zilini çalıyor.

Están llamando al timbre.

Çanlar kimin için çalıyor?

¿Por quién doblan las campanas?

Sanırım, biri kapıyı çalıyor.

Creo que alguien llama a la puerta.

Bir kız, flüt çalıyor.

Una niña está tocando flauta.

Bugün telefon durmadan çalıyor!

¡Hoy el teléfono está sonando sin parar!

Hâlâ bason çalıyor musun?

¿Sigues tocando el fagot?

Hâlâ flüt çalıyor musun?

- ¿Todavía tocas la flauta?
- ¿Aún tocas la flauta?

Piyanoyu nasıl da güzel çalıyor!

¡Qué bien toca el piano!

Tom bizim kilisede org çalıyor.

Tom toca el órgano en nuestra iglesia.

Senin grubunda kim org çalıyor?

¿Quién toca teclado en tu banda?

" Telefon çalıyor. " "Ben cevap veririm."

«Está sonando el teléfono.» «Yo lo cojo.»

Bu istasyon güzel müzikler çalıyor.

Esta emisora pone buena música.

Sanırım Tom yanlış kapı çalıyor.

Creo que Tom está descortezando el árbol equivocado.

Ailenizde biri piyano çalıyor mu?

¿Toca el piano alguien de tu familia?

Şafakta, Romalı nöbetçiler alarm çanlarını çalıyor.

Al atardecer, los guardias romanos hacen sonar la alarma.

"Yılan yıldızları yemeğimi çalıyor." diye düşündü

pensó: "Bueno, las ofiuras se llevan mi comida",

Biri piyanoyu çalıyor. Bu Ann olmalı.

Alguien está tocando el piano. Debe de ser Anna.

- Tom piyano çalıyor.
- Tom piyano çalar.

Tom está tocando piano.

Tom bizim grupta bas gitar çalıyor.

Tom toca el bajo en nuestra banda.

Tom yerel orkestralardan biriyle çello çalıyor.

Tom toca el cello con una de las orquestas locales.

Herhangi bir müzik aleti çalıyor musun?

- ¿Usted toca un instrumento?
- ¿Tocas algún instrumento?

- Çalar saat ötüyor.
- Çalar saat çalıyor.

- La alarma está sonando.
- El despertador está sonando.

Ve bir şey daha, keman çalıyor musun?

Otra cosa, ¿tocas el violín?

Tom bir grupta çalıyor ve çok yakışıklı.

- Tom toca en una banda y es muy buen mozo.
- Tom toca en una banda y es muy apuesto.

O, bateri setinde ça ça ça ritmini çalıyor.

Él está tocando un ritmo de cha cha cha a la batería.

Tom otuz yıldan daha fazla bir süredir keman çalıyor.

Tom ha tocado el violín por más de treinta años.

O bir şarkı mı söylüyor ya da piyano mu çalıyor?

¿Está cantando una canción o tocando el piano?

Kadın şarkı söylüyor, adam gitar çalıyor, biz de dans ediyoruz.

- Ella canta, él toca la guitarra y nosotros bailamos.
- Ella canta, él toca la guitarra y nosotras bailamos.

- Kız kardeşim her gün piyano çalar.
- Kız kardeşim her gün piyano çalıyor.

Mi hermana toca el piano cada día.

- Çok iyi şekilde piyano çalabilir.
- O, piyanoyu çok iyi çalar.
- O, piyanoyu çok iyi çalabilir.
- O, piyanoyu çok iyi çalıyor.

Sabe tocar muy bien el piano.