Translation of "Keskin" in Dutch

0.006 sec.

Examples of using "Keskin" in a sentence and their dutch translations:

Bu keskin.

Dit is scherp.

Bıçak keskin.

Het mes is scherp.

Makas keskin değil.

De schaar is niet scherp.

Bıçak keskin değil.

Het mes is niet scherp.

- İki ucu keskin kılıç.
- İki ucu keskin bıçak.

Het is een tweesnijdend zwaard.

Timsahların keskin dişleri vardır.

Krokodillen hebben scherpe tanden.

Kuşlar keskin gözlere sahiptirler.

Vogels hebben scherpe ogen.

- Bıçağım keskin.
- Bıçağım keskindir.

Mijn mes is scherp.

Bu bıçak çok keskin.

Dit mes is heel scherp.

- Benim burada keskin bir ağrım var.
- Burada keskin bir ağrım var.

Ik heb een scherpe pijn hier.

Onun keskin bir işitmesi var.

Hij heeft een scherp oor.

Bu bıçak yeterince keskin değil.

Dit mes is niet scherp genoeg.

Sirkenin keskin bir tadı vardır.

Azijn heeft een scherpe smaak.

Bir konuğun keskin gözleri var.

Een gast heeft scherpe ogen.

Benim keskin bir bıçağım var.

Ik heb een scherp mes.

Bu gerçekten keskin bir bıçak.

Dit mes is heel scherp.

Keskin kayayı seçmek aslında bir hataydı

Die scherpe rots kiezen was in feite een fout...

Sorun, şu çıkıntıların... ...çok keskin olması.

Het probleem is dat veel randen... ...vlijmscherp zijn.

Kamyon keskin bir sağa dönüş yaptı.

De vrachtwagen draaide scherp af naar rechts.

Bu peynirin keskin bir tadı var.

Deze kaas heeft een scherpe smaak.

Koklama duyusu, tazınınkinden dört kat daha keskin.

Haar reukzin is vier keer zo goed als die van een bloedhond.

Kamyon sola doğru keskin bir dönüş yaptı.

De vrachtwagen nam een scherpe bocht naar links.

Jilet gibi keskin kenarları sizi testere gibi keser.

Zijn vlijmscherpe gekartelde randen snijden in je als een zaag.

Kamuoyu, destekçiler ve muhalifler olarak keskin bir şekilde bölündü.

De publieke opinie is scherp opgesplitst in voor en tegen.

- Göğsümde keskin bir ağrı var.
- Göğsümde şiddetli bir ağrı var.

Ik heb een scherpe pijn in mijn borstkas.

Ama sorun şu ki bu keskin kayalar halatı bir bıçak gibi kesebilir.

Het probleem is dat deze scherpe rotsen zo door het touw snijden.

Ya da çantama biraz yaprak ve dal doldurup keskin insan formu görüntüsünü kırarım.

Of misschien doen we een paar bladeren en takken in de rugzak... ...om er wat minder als een mens uit te zien.

- Alıştırma mükemmel yapar.
- Uygulama usta yapar.
- Bıçak ne kadar çok dövülürse o kadar keskin olur.

Oefening baart kunst.

Işık sesten daha hızlı ilerler bu sebeple bazı insanlar aptalca ses çıkarmadan önce keskin zekalı görünürler.

Dat sommige mensen er geniaal uitzien voordat ze dom klinken, komt doordat licht zich sneller voortplant dan geluid.