Translation of "Bill" in Dutch

0.013 sec.

Examples of using "Bill" in a sentence and their dutch translations:

- Bill, Japonya'daydı.
- Bill Japonya'daydı.

- Bill is in Japan geweest.
- Bill was in Japan.

Haydi, Bill.

Kom op, Bill.

Bill Japonya'daydı.

- Bill is in Japan geweest.
- Bill was in Japan.

Bill, Japonya'daydı.

Bill is in Japan geweest.

- Bill sigarayı bıraktı.
- Bill sigarayı kesti.

Bill stopte met roken.

- Bill her zaman dürüsttür.
- Bill her zaman dürüst.
- Bill daima dürüsttür.

Bill is altijd eerlijk.

- Bill her zaman dürüsttür.
- Bill daima dürüsttür.

Bill is altijd eerlijk.

Merhaba, Bill. Nasılsın?

Hoi, Bill. Hoe gaat het?

Bill suçu işlemedi.

Bill heeft de misdaad niet begaan.

Bill, kapıyı aç.

Bill, doe de deur open.

Bill yazı işleri kadrosunda.

Bill zit in de redactie.

Bill sınav hakkında sinirli.

Bill is zenuwachtig voor het examen.

Bill Gates, Microsoft'un kurucusudur.

Bill Gates is de stichter van Microsoft.

Bill bütün evi araştırdı.

Bill doorzocht het hele huis.

Bill ile konuşabilir miyim?

Mag ik Bill spreken?

Bill haftaya geri dönecek.

Bill komt volgende week terug.

Uzun süredir seni görmedim, Bill.

Ik heb je lang niet gezien, Bill.

Bill gelecek hafta geri gelecek.

Bill komt volgende week terug.

Bill bir saldırgan tarafından öldürüldü.

Bill was door een inbreker vermoord.

Bill o adam tarafından öldürüldü.

Bill werd gedood door die man.

Bill günaşırı balık tutmaya gider.

Bill gaat om de dag vissen.

Bill saatlerce ağlamaya devam etti.

Bill schreide urenlang.

Bill Bob kadar uzun değil.

Bill is niet zo groot als Bob.

- Bill çıldırdı ve Dick'e ağzına geleni söyledi.
- Bill sinirlendi ve Dick'e küfretti.

Bill werd boos en schold Dick uit.

Bill benden iki yaş daha büyük.

Bill is twee jaar ouder dan ik.

Bill bana güzel bir elbise yaptı.

Bill heeft me een mooie jurk gemaakt.

Jack ve Bill çok iyi arkadaşlardı.

Jack en Bill waren erg goede vrienden.

- Bill benim en iyi arkadaşımdır.
- Bil benim en iyi arkadaşımdır.
- Bill benim en iyi arkadaşım.

Bill is mijn beste vriend.

Tom çoktan burada, ama Bill henüz gelmedi.

- Tom is er al, maar Bill is nog niet gekomen.
- Tom is er al, maar Bill is nog niet aangekomen.

Bill ilk treni yakalamak için erken kalktı.

Bill stond vroeg op om de eerste trein te halen.

Bill ilk treni yakalayabilsin diye erkenden kalktı.

Bill stond vroeg op om de eerste trein te halen.

Bill, küçük erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.

Bill nam zijn kleine broer mee naar de dierentuin.

Benim adım William ama sen bana Bill diyebilirsin.

- Ik heet William, maar jij mag me Bill noemen.
- Ik heet William, maar u mag me Bill noemen.
- Mijn naam is William, maar u mag me Bill noemen.
- Mijn naam is William, maar jij mag me Bill noemen.