Examples of using "Tarif" in a sentence and their chinese translations:
Ben gerçekten onu tarif edemem.
我不知道該怎麼形容。
Arkadaşlarımın beni nasıl tarif ettiklerini biliyor musun?
你知道我朋友怎么形容我?
Bana kibarca/sıcak bir tavırla yolu tarif etti.
她友善的為我指路。
Maç spikerleri vuvuzelaların seslerini "rahatsız edici" ve "şeytani" gibi çeşitli şekillerde tarif ettiler ve onu "gürültücü fillerin izdihamı", "sağır eden çekirge sürüsü", "katliam yolundaki bir keçi", "çok kızgın arılarla dolu büyük bir kovan" ve "hızlı ördek"'e benzettiler.