Translation of "Kızı" in Chinese

0.004 sec.

Examples of using "Kızı" in a sentence and their chinese translations:

Onların kızı hemşire.

他们的女儿是护士。

Kızı kurtaran Tom'du.

是湯姆救了這個小女孩。

- Kızı için hep endişelenir.
- Kızı hakkında her zaman endişeleniyor.

他一直很担心他的女儿。

Onun büyük kızı evlidir.

她的大女兒結婚了。

Onun kızı bir hemşiredir.

- 她的女儿是护士。
- 他们的女儿是护士。

Bu kızı tanıyor musun?

你认识不认识这个女孩?

Tenis oynayan kızı tanıyorum.

我認識這個打網球的女孩。

Kızı iyi yemek pişiremez.

- 他女儿饭做得不好。
- 她女儿饭做得不好。

Onun bir kızı vardı.

他有一個女兒。

- Onun bir piyanist olan bir kızı var.
- Piyanist bir kızı var.

她有一个钢琴家女儿。

Helen kızı hakkında çok endişeli.

Helen很担心她的女儿。

O, kızı ile gurur duyuyordu.

他为自己的女儿感到骄傲。

Polis, kızı öldüren adamı tutukladı.

警察逮捕了謀殺這位小姐的兇手。

O, küçük kızı evlatlık aldı.

他们收养了那个小女孩。

Onun üç tane kızı var.

他有三个女儿。

Onun kızı yemek pişirmede kötüdür.

她女兒的廚藝很差。

O güzel görünümlü kızı tanıyor musunuz?

你认识那个美女吗?

Tom'un 13 yaşında bir kızı var.

Tom有個十三歲的女兒。

Pencerenin yanında duran kızı tanıyor musun?

你知道站在窗邊的女孩是誰嗎?

Onun kızı güzel bir kadın oldu.

他的女兒已經成為了一個漂亮的女人。

Bir kocası ve iki kızı vardır.

她有丈夫和兩個女兒。

Genç adam kızı bir grup serseriden kurtardı.

该名青年将少女从流氓团伙中救了出来。

Onun kızı bir sürü şiiri ezbere okuyabilir.

他的女儿能背诵很多诗。

Onun bir oğlu ve iki kızı vardır.

她有一个儿子和两个女儿。

Tom boşandı ve onun bir kızı var.

Tom離婚了,他有個女兒。

Onun kızı güzel bir kadın haline geldi.

她的女兒已經變成一個漂亮的女人。

- Onun iki kız çocuğu var.
- İki kızı var.

他有两个女儿。

Tom bekardır ve üç yaşında bir kızı vardır.

Tom單身,他有個三歲的女兒。

Onun üç kızı var; biri evli, ama diğerleri değil.

他有三個女兒,一個結了婚,其餘兩個還沒有。

Tom ve Mary'nin üç oğlu ve bir kızı var.

Tom和Mary有三個兒子和一個女兒。

Tom ve Mary'nin bir kızı ve bir oğlu var.

Tom和Mary有個女兒和兒子。