Examples of using "Getirmek" in a sentence and their chinese translations:
Oğlumu ofisinize getirmek zorunda mıyım?
我必須帶我的兒子到你的辦公室嗎?
Partime gelebilirsin ama bana bir hediye getirmek zorundasın.
你可以来我的派对,不过,你得带来一件礼物.
Zaman geçtikçe oyunu daha güvenli hale getirmek için kurallar eklendi.
随着时间的推移,比赛增加了规则以使之更安全。
- Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha? - Sizi seviyoruz, çünkü biz daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmak için Tatoeba'yı güncelliyoruz. Anlıyor musunuz? Sizi seviyoruz ha?