Translation of "Anne" in Chinese

0.005 sec.

Examples of using "Anne" in a sentence and their chinese translations:

Anne bağırdı.

妈妈哭了。

Anne, açım.

妈妈,我肚子饿了。

Anne babamıza bakmalıyız.

我們應該好好照顧父母。

Anne partimize gelmeyecektir.

Anne不會來參加我們的派對。

Anne bebeğini öptü.

妈妈亲了她的宝贝。

Anne babamıza saygı göstermeliyiz.

我们应该尊敬父母。

Anne üniversitedeki kızını özledi.

妈妈想念她在读大学的女儿。

Sen bir anne olacaksın.

你要當媽了。

Anne ve babam Çinlidirler.

我的父母是从中国来的。

Anne babam beni anlamıyor.

我的父母不理解我。

Anne, yüzmeye gidebilir miyim?

- 媽,我可以去游泳嗎?
- 妈妈,我能去游泳吗?

Seni çok seviyorum, anne!

我很爱你,妈妈!

Anne, bak ne buldum.

妈妈,看我发现了什么。

Anne atı azarlıyor mu?

妈妈骂马吗?

Anne ağlayan bebeğini sakinleştiriyordu.

母亲安抚着她在哭的婴儿

- Anne Henry'nin önerisini kabul etti.
- Anne Henry'nin teklifini kabul etti.

安妮接受了亨利的求婚。

- Kate Anne kadar uzun değil.
- Kate Anne kadar uzun değildir.

凱特不比安高。

Bunu anne babana söyleme lütfen.

请不要告诉你父母。

Anne babalar, çocuklarının güvenliğinden sorumludurlar.

父母要对他们子女的安全负责。

Anne felçli bir yüze sahipti.

妈妈有一张残缺的脸。

Annemin babası, anne tarafından dedemdir.

我妈妈的爸爸是我的外公。

Anne her gün evde kalır.

媽媽每天待在家裡。

Anne pazar günleri kurabiyeler pişirir.

妈妈周日烤曲奇。

Bob anne ve babasına nadiren yazar.

鮑伯很少寫信給他的父母。

Anne sevgisi her şeyden daha büyüktür.

母爱比任何别的东西都伟大。

Anne ve babaya telefon etmek istiyorum.

我想打电话给父母。

Anne babası bebeklerine Akira adını verdi.

父母把他們的嬰兒取名為晃。

Anne ve babası bir otel çalıştırıyor.

他的父母经营一家酒店。

Seni anne ve babamla tanıştırmak isterim.

我想介紹你給我父母認識。

Birçok anne-baba çocuklarıyla gurur duyuyor.

很多父母以自己的孩子为傲。

O yeteri kadar anne sütü içmiyor.

他母乳喝得不够。

Anne zaman zaman oğlunun mektubunu yeniden okuyordu.

这位母亲偶尔会重温她的儿子的信件。

Çocuklar anne-babalarından çok yaşıtlarını taklit eder.

比起父母,儿童更喜欢模仿自己的同龄人。

Şimdi sana anne ve babamı tanıtmak istiyorum.

现在我要向你介绍我的父母。

Tom'un anne ve babası Güney Amerika'da yaşıyor.

Tom的父母住在南美洲。

Anne akşam yedide evde olmamız gerektiğinde ısrar ediyor.

母親一定要我們在晚上七時前回到家中。

Anne babanı böyle saçma bir şeyle rahatsız etme.

別為了這樣的小事麻煩你父母。

Ally ikiz kız kardeşi Anne ile oynamayı seviyor.

Ally喜欢和她的双胞胎妹妹Anne一起玩。

Çocuklar anne ve babalarından çok arkadaşlarını taklit ederler.

比起父母,儿童更喜欢模仿自己的同龄人。

"Anne, bir bisküvi olabilir miyim?" "Hayır, öğünler arasında yememelisin."

"妈妈,我能吃一块饼干吗?" "不行,不该在3餐间吃。"

Anne çarşaf ile yorgan kılıfını çıkardı ve yıkanmaya götürdü.

媽媽把被單連同床單一起拿去洗了。

Anne ve baba çocuklarına yalan söylemenin yanlış olduğunu öğretir.

父母教育他们的孩子说谎是不好的。

Anne ve babalar oğullarına en iyi eğitimi vermek isterler.

父母想给儿子最好的教育。

Bana bir kaplumbağa al, anne, lütfen bana bir kaplumbağa al!

给我买只乌龟吧,妈妈,求你给我买只乌龟吧!

Tom'un anne ve babası hakkında herhangi bir şey biliyor musun?

你知道任何关于汤姆父母的事吗?

Bana bir kaplumbağa al! Anne, lütfen bana bir kaplumbağa al!

给我买只乌龟吧,妈妈,求你给我买只乌龟吧!

- Ailenin beni sevdiğini düşünmüştüm.
- Anne ve babanın benden hoşlandığını düşündüm.

我認為你的父母喜歡我。

O, en azından haftada bir kez anne ve babasına yazdı.

他给父母写信至少一周一次。

Peter Abd'deki anne babasıyla haftada en az bir kez telefonda konuşur.

彼得每星期都至少會和身在美國的父母談一次電話。

Tom yaz tatilinde anne ve babasını ziyaret etmek için memleketine döndü.

汤姆在夏休回乡看望父母。

- Anne ve babası onu bir yürüyüş için götürdüler.
- Onun ebeveynleri onu yürüyüşe götürdü.

他的父母帶他去散步。

Anne, karantinaya alınırsak, en azından yine de akşam yemeği partisi düzenleyebiliriz, değil mi?

妈妈,如果我们被隔离了,至少我们仍可以进行聚餐,对吗?

- Onlar her zaman anne ve babalarına itaat etmiyorlar.
- Ebeveynlerine her zaman itaat etmezler.

- 他們並不總是服從他們的父母。
- 他们并不总是服从父母。