Translation of "Güvenlik" in Arabic

Güvenlik kontrolünden geçerdim

وأمرُ من خلال الحواجز الأمنية

Sıcaklık, yiyecek... ...ve güvenlik.

‫الدفء والطعام‬ ‫والأمان.‬

Bahsedilen! sözde güvenlik açıkları

قال! نقاط الضعف الزائفة

Kültürel hoşgörü, kültürel güvenlik,

التسامح المجتمعي، الأمن المجتمعي،

Daha güçlü bir ekonomik güvenlik,

‫و قدرة أكبر على العمل في المنزل وفي المجتمع, و‬

Bu da güvenlik açığı oluşturuyormuş

هذا يخلق أيضا ثغرة أمنية

Biri, özel güvenlik özelliklerinin sağlanmasıdır.

النقاط التي تسبب الكثير من الصداع للقائمين على بناء تلك

Güvenlik görevlisi gece boyunca görevdeydi.

- كان الحارس على رأس مهمته طوال الليل.
- حرس الحارس الليل بطوله.

- Güvenlik timi arabada bomba araması yaptı.
- Güvenlik ekibi arabada patlayıcı kontrolü yaptı.

فَحَصَ فَرِيقُ اْلأَمْنِ اَلسَّيَّارَةَ لِمُتَفَجِّرَاتٍ.

Binamız sağlam bütün güvenlik önlemlerini almışız

اتخذ بنايتنا جميع الاحتياطات الأمنية

Bu bahsedilen güvenlik açıklarına geçelim mi?

هل نذهب إلى نقاط الضعف المذكورة؟

Olan Federal Güvenlik Servisi'nin eski başkanına

تصنيفٍ اخر.

Vardiya alan üç güvenlik görevlimiz var.

لدينا ثلاثة حراس أمن يتبادلون الأدوار.

Tehlikeli ve aldatıcı bir güvenlik hissi bu.

شعور خطير بالأمان بشكل زائف.

Ya da herhangi bir güvenlik engelini aşmaya.

ولم نحتل على أي نوع من أنواع الأمن لنقوم بذلك.

Belki de güdüsel olarak güvenlik arayışına girdiğimizden.

ربما مدفوعون بغرائزهم للشعور بالأمان.

Güvenlik için bir ip daha bağlayacağım. Tamam.

‫سأربط حبلاً آخر لتأمين السلامة. حسناً.‬

Bir diğer ihtimal de şu güvenlik açığı

الاحتمال الآخر هو أن الضعف

Değil mi Zoom şimdi güvenlik açığı var

لا يوجد تكبير الآن الضعف

Avrupada biliyosunuz öyle bir güvenlik önlemi varki

تعلمون في أوروبا أن هناك مثل هذا الإجراء الأمني

Güvenlik vereceksin ... davranışlarınla, onları Kral Joseph'in hükümetine

للسكان ... ستجعلهم ، بسلوكك ، يهتمون بحكومة

Dünya genelinde 20 ülkede bu önemli güvenlik açığını

نشرنا تقريرًا في 20 دولة حول العالم،

Kanıtım da SGKnın açılımının Sosyal Güvenlik Kurumu olmasıdır

والدليل هو أن مؤسسة الضمان الاجتماعي تعني مؤسسة الضمان الاجتماعي.

Bunun küçük bir güvenlik zindanı gibi göründüğünü söyledi.

قال أنه كان مثل سجن منخفض الحراسة.

O yüzden doğa uykuya karşı bir güvenlik önlemi oluşturmadı

لذا لم تطور شبكة حماية،

Güvenlik için uçurumun kenarından 100 metre aşağı inmeleri gerek.

‫يكمن الأمان فوق حافة الجرف بـ100 متر.‬

O gece TV'de yakın çekim yapılan tek güvenlik bendim.

لأكون الحارس الوحيد الذي اقتربت الكاميرا منه على التلفاز تلك الليلة.

Güvenlik açığı oluşturmamak için başka hiçbir program kullanmıyor adamlar

الرجال الذين لا يستخدمون أي برنامج آخر لتجنب خلق ثغرة أمنية

Dünyaya ilk güvenlik asansörünü gösterene kadar altı kattan fazla

اكثر من ستة طوابق حتى جاء المصمم والمهندس اليشيا اوتيس

Sarp kayalıklar biraz güvenlik sağlıyor. Ama bu kız geride kalıyor.

‫توفر الجروف بعض الأمان.‬ ‫لكنه تُرك وحده.‬

Sınır çizme anlaşması olan bir dizi güvenlik ve askeri anlaşma imzaladı ve ardından

اغضبت اليونان ومعها عددٌ من الدول الاوروبية ومن ثم مررت