Translation of "Doğal" in Arabic

0.010 sec.

Examples of using "Doğal" in a sentence and their arabic translations:

Plastikten doğal materyallere,

من البلاستيك إلى مواد مشتقة من الطبيعة،

Oldukça doğal gözüküyor.

تبدو طبيعية تمامًا.

Bu doğal değil.

هذا ليس طبيعياً.

Doğal Yardımcılar Programına seçilmiştim.

ضمن برنامج المدرسة "للمساعدين الطبيعيين" في تلك السنة.

Doğal bir şekilde konuşuyor

يتحدث بشكل طبيعي

Doğal bir haşere kontrol aracı,

‫إنه شكل طبيعي من مكافحة الآفات الزراعية،‬

Bu harika bir doğal uzaklaştırıcıdır.

‫هذا رادع طبيعي رائع.‬

Dünya'nın en doğal olmayan yerleri.

‫أكثر الأماكن غير الطبيعية على الكوكب.‬

Aslında bu bir doğal seleksiyon

في الواقع هذا هو اختيار طبيعي

Veya doğal doğum yapmış insanlar.

أو الأشخاص الذين يؤدون العمل اليدوي.

Onun saçı doğal olarak kıvırcık.

- شعرها مجعد بالطبيعه.
- شعرها مجعد بطبيعته.

Japonya doğal kaynaklar bakımından yoksuldur.

اليابان فقيرة في الموارد الطبيعية.

Kimsenin doğal bir bağışıklığı yok.

ليس لدى أي شخص مناعة طبيعية منه

Çin doğal kaynaklar bakımından zengindir.

الصين غنية بالموارد الطبيعية.

Vücudumuzda doğal östrojenler gibi faaliyet gösterirler.

الذي يتصرف مثل هرمون الإستروجين المعتدل في أجسامنا

Bu oldukça iyi bir doğal sığınak.

‫هذا في الواقع‬ ‫هو مأوى طبيعي جيد.‬

Hem doğal hem de leziz olacak.

سيكون لذيذًا وطبيعيًا.

Bütün sapmalar doğal bir son bulur

كل الانحرافات اتت لنهاية طبيعية

Burada doğal tepki mekanizmayı yok etmek,

الإستحابة الطبيعية هي السعي لتحطيم الآلة

Elektrik üretmek için doğal gaz kullanan

والتي تستخدم الغاز االطبيعي لتوليد الكهرباء

Genellikle doğal gazdan elektrik elde ettiğinizde,

كما هو معتاد، إذا ما ولدّت الكهرباء من الغاز الطبيعي،

Bu soruları sormak en doğal hakkımız

أكثر حقوقنا طبيعية لطرح هذه الأسئلة

Bu sayede doğal ortamda birçok yerde

بهذه الطريقة ، في العديد من الأماكن في البيئة الطبيعية

Daha doğal bir durum beklemiştik ama

توقعنا حالة أكثر طبيعية ولكن

Yapmaya devam edersek doğal ekosistem tarafından

ما إن كان سيتم إنقاذنا من قبل الأنظمة البيئية الطبيعية

Neden doğal affetlere ihtiyacımız olsun ki?

لنكون متعاطفين؟

Yerçekimi, nesnelerin birbirine çekildiği doğal güçtür.

الجاذبية هي قوة طبيعية تتجاذب بها كل الأشياء مع بعضها.

Aşık olmak dünyadaki en doğal şeydir.

لا شيء طبيعي أكثر من الوقوع في الحب.

Keder, sevgi uğruna ödediğimiz doğal bir bedeldir.

الأسى هو السعر الذي ندفعه من أجل الحب.

Yoksa bu geçtikleri doğal bir süreç mi?

أم أنها مجرد مرحلة طبيعية يمرون بها؟

Bazı ülkeler yarasaların doğal ortamlarına zarar verildiğinde

بعض البلدان عندما تتضرر الخفافيش بشكل طبيعي

Onları doğal ortamında rahatsız edici davranışlara bile

حتى يزعجهم في بيئتهم الطبيعية

üstelik motor kullanmadan elektriği doğal yolla üretebiliyorlardı

علاوة على ذلك ، يمكنهم إنتاج الكهرباء بشكل طبيعي دون استخدام المحركات.

Bana doğru gelmeye başladı. Ve doğal içgüdüm,

‫وهي تتحرّك نحوي.‬ ‫وغريزتي الطبيعية...‬

Doğal olarak da reddetmeye karşı yüksek tolerans sahibidirler.

ولديهم بشكل طبيعي درجة عالية من تحمل الرفض.

MCAT sınavını geçmeye hazırlanıyoruz, doğal bir afete hazırlanıyoruz.

ونُحضر لإختبار قبول جامعة الطب، ونُحضر للكوارث الطبيعية.

Mars'ın doğal çevre koşullarını incelemek için bir şans.

تحد للنظر بشأن مسكن على المريخ.

Yani kısacası depremin olması çok doğal bir şey

باختصار ، من الطبيعي جدًا أن يكون هناك زلزال

Balinalarda ve yarasalarda bildiğimiz doğal bir GPS var

هناك نظام تحديد المواقع الطبيعي الذي نعرفه في الحيتان والخفافيش

Suda doğal bir şekilde daha rahat hissetmeye başlıyorsun.

‫بطبيعة الحال تشعر براحة أكثر في الماء.‬

Parkta yürüyüş yapar gibi rahat ve doğal bir histi,

شعرت بالراحة وأنه شيء طبيعي كالتنزه في الحديقة،

Dambovita Nehri'nin bataklıklarında yer alan Bükreş, doğal alanlarla çevrilidir

تقع بوخارست في مستنقع نهر دامبوفيتا ، وتحيط بها خنادق طبيعية موبوءة

Origen Elektrik Süreci doğal gazı bir yakıt deposuna gönderiyor.

تقوم عملية طاقة أورايغون بتحويل الغاز الطبيعي إلى خلية وقود.

Bir bakıyorsun orada böyle çiçekler var doğal ortamda yetişmiş

كنت تبحث في هناك مثل هذه الزهور تنمو في بيئة طبيعية

Kelimesi kelimesine direkt çeviriler değil, doğal görünen çeviriler istiyoruz.

نريد ترجمات طبيعية لا ترجمات حرفية.

Turistler hayvanları korkuturlar ve onların doğal aktivite yapılarını bozarlar.

السياح اخافوا الحيوانات و زعزعوا انماط نشاطاتهم الطبيعية .

Sütunları 2 km kadar uzanıyor. hiçbir doğal arazi özelliği ile korunmaz.

يمتد جيشهم على بعد كيلومترين وهو غير محمي بأي ميزات تضاريس طبيعية

Doğal süreçlerle neredeyse yüzde kırk oluşturuyor . Geriye kalan yüzde altmış kısım

كمياتٍ كبيرةٍ من الميثان. ويتكون الميثان بنسبة اربعين

Orangutan da yok edilen doğal ortamında hayatta kalmaya çalıştığı için kendini savunabiliyor.

‫وبالطبع، فإن إنسان الغابة‬ ‫يسعى للعيش والبقاء على قيد الحياة‬ ‫في بيئة مُدمرة وقد يسعى ليدافع عن نفسه.‬

Biraz da karbonhidrat var ve iyi doğal enzimler barındırıyor, yani sorun yok.

‫وأنها تحتوي على بعض الكربوهيدرات‬ ‫والأنزيمات الطبيعية الجيدة وأنها طيبة.‬

Sülükler, yılanlar ve sivrisineklerle, işgalci herhangi bir ordu için iyi doğal caydırıcılar.

بالعلق والثعابين والبعوض ، والردع الطبيعية جيدة لأي جيش غازي

Ve biraz da karbonhidrat var ve iyi doğal enzimler barındırıyor, yani sorun yok.

‫وأنها تحتوي على بعض الكربوهيدرات‬ ‫والأنزيمات الطبيعية الجيدة وأنها طيبة.‬

Bu tür bir şey işe yarayabilir. Güzel ve üzeri kapalı doğal bir sığınak.

‫يمكن لهذا الشيء أن يفيد جداً.‬ ‫بروز طبيعي يغطي المأوى بأسفله.‬

Bir doğal afet veya salgın hastalık bütün popülasyonu büyük bir hızla ortadan kaldırabilir.

‫حيث أن حدوث كارثة طبيعية أو تفشي مرض ما‬ ‫من شأنه إبادة الجميع بسرعة كبيرة.‬

- Aşk kördür.
- Aşkın gözü kördür.
- Aşk, doğası gereği kördür.
- Aşk doğal olarak kördür.

الحب أعمى.

çünkü mutfakta elektrik ve doğal gaz tesisatları çok olduğu için bize orada zarar gelebilir

لأن هناك الكثير من التركيبات الكهربائية والغازية في المطبخ ، قد يكون هناك ضرر لنا

Tatoeba ilkeleri altında, üyelerin sadece kendi anadillerinde cümleler eklemeleri ve/veya anlayabilecekleri bir dilden anadillerine tercüme yapmaları önerilir. Bunun sebebi de kişinin, anadilinde doğal olan cümle kurmasının çok daha kolay olmasıdır. Anadilimiz dışında bir dilde yazdığımızda ise kulağa tuhaf gelen cümleler oluşturmamız çok kolaydır. Lütfen cümleyi sadece ne anlama geldiğini bildiğinizden eminken tercüme ettiğinizden emin olunuz.

في إطار المبادئ التوجيهية لتاتويبا، يوصى الأعضاء اضافة الجمل الى لغتهم الأم فقط و/أو ترجمتها الى لغة يفهمونها كلغتهم الأم. والسبب في ذلك هو أنه من السهل كثيراً تكوين الجمل المتناغمة حسياً مع لغتنا الأم. فعندما نكتب بلغة أخرى غير لغتنا الأم، يكون من السهل جداً تكوين الجمل التي تبدو غريبة. يرجى الحرص على ترجمة الجملة فقط في حال كنت متأكداً من أنك تعرف ماذا تعني.