Translation of "Konuşuyor" in Arabic

0.035 sec.

Examples of using "Konuşuyor" in a sentence and their arabic translations:

- Telefonda konuşuyor.
- Telefonla konuşuyor.

إنه يتحدث على الهاتف.

- Telefonda konuşuyor.
- O, telefonda konuşuyor.

إنه يتحدث على الهاتف.

çok saçma konuşuyor, yanlış konuşuyor bu adam

هذا الرجل يتحدث بشكل سخيف ، هذا الرجل يتحدث خطأ

Benimle konuşuyor musun?

- هل تحدثني؟
- هل تكلمني؟
- هل تتكلم معي؟

O, İngilizce konuşuyor.

إنه يتكلم الإنجليزية.

İtalyanca konuşuyor musun?

- هل بإمكانك تكلم الإيطالية؟
- هل تتحدث الإيطالية؟

Merhaba. Ogawa konuşuyor.

مرحبًا. أوغاوا يتحدث.

O Arapça konuşuyor.

هي تتحدث العربيه

Savahilii konuşuyor musunuz?

هل تتحدث السواحلية؟

Esperanto konuşuyor musun?

هل تتحدث الإسبرانتو؟

Fadıl Arapça konuşuyor.

- فاضل يتكلّم العربيّة.
- فاضيل يتحدث العربيه

- O kim hakkında konuşuyor?
- O, kimin hakkında konuşuyor?

عمّن تتكلم؟

- Arapça konuşur musun?
- Arapça konuşuyor musun?
- Arapça konuşuyor musunuz?

- هل تتحدث العربية؟
- هل تتكلم العربية؟

Doğal bir şekilde konuşuyor

يتحدث بشكل طبيعي

O, dört dil konuşuyor.

إنةُ يتحدث أربع لغات.

O üç dil konuşuyor.

إنها تتحدث ثلاث لغات.

O çok fazla konuşuyor.

إنه يتكلم أكثر مما يجب.

Fadıl çok fazla konuşuyor.

- فاضل ثرثار.
- فاضل يتكلّم كثيرا.

- Onu dinleme, o saçma sapan konuşuyor.
- Ona kulak asma; boş konuşuyor.

لا تستمع إليه، ما يقوله هراء.

Hasta sağlık hizmetleri hakkında konuşuyor.

عن خدمات الرعاية الصحية للمرضَى.

Tom ne kadar hızlı konuşuyor!

توم يتكلم بسرعة.

Betty çok iyi Esperanto konuşuyor.

تتكلم بتي إسبرانتو جيداً.

Yumi İngilizceyi çok iyi konuşuyor.

تجيد يومي الحديث بالإنجليزية.

O inanılmaz derecede hızlı konuşuyor.

هو يتكلم بسرعةٍ عجيبة.

O sadece şimdi onunla konuşuyor.

إنه يتحدث الأن معها.

Tom da Fransızca konuşuyor mu?

هل يتحدث توم الفرنسية ايضا؟

İnsanlar tecavüz hakkında evi dışında konuşuyor,

يتحدث الناس عن الاغتصاب خارج المنزل،

-Senin gibiler de boş konuşuyor. -Ben...

- والمتنمرون مثلك يتكلّمون بالهراء. - أنا...

Ve bugün burada sizlerle konuşuyor olmak--

وحقيقة أني أقف هنا، أتحدث إليكم اليوم ...

- Gürcüce biliyor musun?
- Gürcüce konuşuyor musun?

هل تتحدث الجورجية؟

- Almanca konuşuyor musun?
- Almanca konuşur musun?

- هل تتحدث اللغة الألمانية؟
- هل تتحدث الألمانية؟

- O, Arapça konuşuyor.
- O Arapça konuşur.

هو يتحدث العربيه.

- İngilizce konuşuyor musun?
- İngilizce konuşur musun?

هل تتكلم اللغة الإنجليزية؟

- İtalyanca konuşuyor musun?
- İtalyanca konuşur musunuz?

هل تتحدث الإيطالية؟

O, akıcı bir şekilde İngilizce konuşuyor.

يتحدث الإنجليزية بطلاقة.

- Türkçe konuşuyor musun?
- Türkçe konuşur musunuz?

هل تتحدث التركية؟

- Makedonca konuşuyor musunuz?
- Makedonca konuşabilir misin?

هل تتحدث المقدونية؟

- Çince konuşur musun?
- Çince konuşuyor musun?

هل تتحدث الصينية؟

Benimle konuşuyor çünkü ben ona vakit ayırıyorum.

ستتحدث لي، لأني أقدم لها وقتي.

Leyla, Fadıl'ın bir kızla konuşuyor olduğunu düşündü.

ظنّت ليلى أنّ فاضل كان يتحدّث مع فتاة.

Bu vahşi ortamla temas hâlindesin ve seninle konuşuyor.

‫أنت على تواصل مع هذا المكان البري‬ ‫وهو يتحدّث إليك.‬

Sanki onun hakkında her şeyi biliyor gibi konuşuyor.

تتكلم كأنها تعرف كل شيء عنه.

- Alman aksanıyla İngilizce konuşur.
- İngilizceyi Alman aksanıyla konuşuyor.

إنه يتكلم الإنجليزية بلكنة ألمانية.

- Tom hep konuşuyor.
- Tom'un ağzı hiç boş durmuyor.

توم دائما يتحدث

- Almanca konuşuyor musun?
- Almanca konuşur musun?
- Almanca biliyor musun?

هل تتحدث الألمانية؟

Ve sonra insanlara sorduğunuzda "Bu konu hakkında hiç konuşuyor musunuz?"

وعندما تسأل الناس: "هل سبق وتحدثتم عن الأمر؟"

- Yumi çok iyi İngilizce konuşur.
- Yumi İngilizceyi çok iyi konuşuyor.

تجيد يومي الحديث بالإنجليزية.

- Mike Japonca'yı iyi konuşuyor.
- Mike iyi Japonca konuşur.
- Mike Japoncayı iyi konuşur.

يتحدث مايك اليابانية جيداً.

- O İngilizce mi, Fransızca mı yoksa Almanca mı konuşur?
- O, İngilizce mi, Fransızca mı yoksa Almanca mı konuşuyor?

هل هو يتحدث الإنجليزية, الفرنسية أو الألمانية؟