Translation of "Birinin" in Arabic

0.014 sec.

Examples of using "Birinin" in a sentence and their arabic translations:

Birinin ölmesi...

‫ضحية واحدة...‬

Birinin bağırdığını duyduk.

نسمع شخصًا يصرخ.

Birinin biyolojik cinsiyeti belirlendiğinde

نقوم بوضع الصفات والتوقعات

birinin önce düşmesi gerek,

على قطعة ما أن تسقط أولا،

Birinin Tom'u öptüğünü gördüm.

رأيت شخصا يقبّل توم.

Eğer birinin hayat şartları değişmişse

إذا تغيرت ظروف الحياة لشخصٍ ما،

birinin pili diğerinden önce bitecek.

ستتوقف واحدة من تلك البطاريات قبل الأخرى.

Kendi kendine iyileşen birinin hikâyesi.

فقط بسبب كونه شُخص بالخطأ في المقام الأول

Her birinin kendi tadı var.

لكلٍ ذوقه.

Her birinin kendi arabası var.

كلٌّ منهم لديه سيارته الخاصة.

'Birinin Omaha'ya doğru geldiğini görürsek

"قلت ،" إذا رأينا أحدًا يتجه نحو أوماها ،

Herhangi birinin onu yapabileceğini sanmıyorum.

أشك في أن يستطيع أحد فعل ذلك.

Sami birinin onunla ilgilenmesini istedi.

أراد سامي شخصا كي يعتني به.

Birinin sizi yanlış değerlendirdiğini hatırlıyor musunuz?

هل تذكر أن أحدًا أخطأ في الحكم عليك؟

Benim gibi sohbette kötü olan birinin

لذلك يبدو أن هناك بعض التناقض، من ثم،

Siz birinin değerlerinin ne olduğunu bilmiyorsanız

إن لم تكن تعلم ما هي القيم التي يمتلكها أحدهم،

Hindukuş Himalaya dağlarındaki buzun üçte birinin

ثلث الجليد بجبال الهندوكوش بالهيمالايا

Sizlerle bu şehirlerden birinin hikayesini paylaşacağım,

سأشارك معكم اليوم قصة واحدة من هذه المدن،

Bu coşkun enerji birinin gözüne takılıyor.

‫نشاطها الزائد لا يمر مرور الكرام.‬

Her birinin çok önemli olduğunu anlıyorsun.

‫تدرك أن كل حيوان مهم جدًا.‬

Anksiyetenin birinin hayatı üzerindeki etkisini göstermek için

ولنرى تأثير ذلك القلق على حياة الشخص،

Ona yakın birinin bağımlı olma ihtimali var.

فإنه يعرف شخصًا قريبًا منه، يعاني من الإدمان.

Bu, yüz yaşındaki birinin beyni gibi görünüyor.

هذا يبدو كعقل شخص يبلغ مئات الأعوام

Başka birinin bu yeri almasına izin vermeyin.

لا تدعي أي شخص آخر يأخذ منك هذا المنصب.

Ne derler bilirsiniz, birinin çöpü başkasının hazinesidir.

‫تعرفون ما يقولون: أن مصائب قوم‬ ‫عند قوم فوائد.‬

Ölüm döşeğindeki birinin de size söyleyebileceği gibi

ولكن كما قد يخبرك أي شخص على فراش الموت،

Buna sebep olan en büyük sorunlardan birinin

أعتقد أن أحد الأسباب المساهمة في ذلك

Birinin aklına cep telefonlarına kamera koymak gelmiş.

خطر لأحدهم وضع كاميرا في الهواتف النقّالة.

Bu herhangi birinin yapabileceği bir şey değil.

- ليس شيئًا يمكن لأيّ شخص فعله.
- ليس أمرًا هيّنًا على أيّ شخص.

Avrupa'nın en büyük ve en yabani dağlarından birinin.

‫إنها واحدة من أكبر الجبال وأكثرها إقفاراً‬ ‫في كل "أوروبا".‬

Bugün en yeni gelişmelerini ya da prestijli birinin

من السهل جدًّا أن ننشغل بعدد الخطوات التي مشيناها اليوم

Bu sorulardan birinin diğerlerinden daha önemli olduğunu söylerler.

واستنتجوا أنّ واحدا من هذه التساؤلات هو حتما أهمّ من البقيّة.

Neden bilmiyorum ama her gün birinin zinciri atardı

لا أدري لماذا ، ولكن كل يوم يتسلسل شخص ما

Bu görüntünün ise o kayıtlardan birinin olduğunu söylüyordu

قال إن هذه الصورة كانت واحدة من تلك السجلات.

Ve ya birinin çıkarıp çıkarmadığı da mühim değil

ولا يهم إذا خلعها شخص ما

Kar, Mustafa'nın herhangi birinin ayak sesini duyabilmesini engelledi.

الثلج أضعف قدرة مصطفى عن سماع خطوات أي شخص.

Sırf birinin doğum günü veya sadece Noel diye

بمجرد أنه يصادف عيد ميلاد شخص٬ أو بمجرد أنه عيد الميلاد المجيد

28-30 gün, bağımlılığı olan birinin tedavi almada geçirdiği

28-30 يوم هو الفترة الطبيعية التي يحتاجها من يعاني من الإدمان

Ama bilmediğim şey, bunlardan birinin beni hasta edip etmeyeceği.

‫ولكن ما لا أعرفه،‬ ‫هو إن كان من الأنواع ‬ ‫التي يمكن أن تصيبني بالتوعك.‬

Ama aynı zamanda bu yitim bölgelerinden birinin üstüne oturuyor.

ولكن أيضًا بسبب أنها تقع أعلى واحدة من تلك المناطق الخفيضة.

Iki levhanın birbirini ittirmesi veya birinin diğerini ittirmesi sonucu

نتيجة لوجود لوحين يدفعان بعضهما البعض أو يدفع أحدهما الآخر

Hadi gidip enkazı bulalım. Batıya, dünyanın en zorlu arazilerinden birinin üzerinden uçuyoruz.

‫لنذهب للعثور على هذا الحطام.‬ ‫سنطير في اتجاه الغرب ‬ ‫فوق بعض أقسى التضاريس في العالم.‬

Deneyim evliliği olarak adlandırdığı anlaşmanın, eşlerin her birinin geçici bir sözleşmede şartlar

الاتفاق الذي اطلق عليه زواج التجربة مشابهاً حيث يضع كلٌ من