Translation of "Ay'ın" in Arabic

Ay'ın önünü kapatıyorlar.

‫حاجبة ضوء القمر.‬

...Ay'ın ışığının hükmünde olduğu yer.

‫محكومان بضوء القمر.‬

Ay'ın bir aylık döngüsü tamamlanıyor.

‫نهاية الدورة القمرية الشهرية.‬

Ay'ın evreleriyle dalgalanan o ritimle.

‫الذي يتبدل بتغير أطوار القمر.‬

Ay'ın kökeni üzerinde çalışmaya başladığım zaman,

حين بدأت العمل في البحث عن أصل القمر،

Ay'ın en karanlık evresine denk gelir.

‫يعرض المحيط أكثر مظاهره سحرًا.‬

Oysaki Ay'ın tek ışık kaynağı Güneş'ti

ومع ذلك ، فإن مصدر الضوء الوحيد للقمر هو الشمس

Mürettebat Ay'ın arkasındayken iletişim kurmak imkansızdı.

كان من المستحيل التواصل مع الطاقم أثناء وجودهم خلف القمر.

Dünya ve Ay'ın kökenleri için ana fikre

إن الفكرة السائدة حول أصل الأرض والقمر

Neil Armstrong ve Buzz Aldrin Ay'ın yüzeyinde yürüyorlardı.

كان (نيل آرمسترونغ) و(باز آلدرين) يمشونَ على القمر.

Ay'ın parlaklığı arttıkça süper sezgiler biraz atıl kalır.

‫بازدياد سطوع القمر،‬ ‫تصبح الحواس الخارقة أقل قوة.‬

...Ay'ın çekim gücü... ...okyanuslarımızı kendine çekecek kadar güçlü.

‫قوى الجذب القمرية‬ ‫قوية كفاية لجذب المحيط نحوها.‬

Yeni Ay'ın karanlığı hâkimken... ...geceleyin gökyüzünü uzak galaksiler aydınlatır.

‫أثناء ظلام المحاق،‬ ‫تُضيء المجرات البعيدة سماء الليل.‬

Görevi, gelecekteki iniş yerleri için Ay'ın yüzeyini incelemek olacaktır.

ستكون وظيفته مسح سطح القمر لمواقع الهبوط المستقبلية.

Dişi aslan, Yeni Ay'ın kara gecelerinin getirdiği avantajı yakında kaybedecek.

‫قريبًا، ستخسر اللبؤة الأفضلية‬ ‫التي وفّرتها لها الليالي الظلماء.‬

Yeni Ay'ın oluşturduğu gelgitten faydalanarak binlerce soydaşıyla beraber yüzeye çıkıyor.

‫يساعدها مد المحاق،‬ ‫يعتلي الآلاف من نوعها السطح.‬

Bir testi olarak tasarlandı - bunun yerine Ay'ın yörüngesine gönderilecek bir göreve gönderilecekti

اختبارًا للوحدة القمرية في مدار الأرض - سيتم إرساله بدلاً من ذلك في مهمة تدور حول

. Ama yine de Ay'ın yüzeyine böylesine büyük bir uzay aracını indirme problemi vardı

صواريخ أصغر ، وتجميعها في مدار حول الأرض.

Pek çok hayvan gibi çitaların talihi de Ay'ın evreleriyle ayrılmaz şekilde iç içe geçmiş durumda.

‫مثل الكثير من الحيوانات،‬ ‫فرصها مرتبطة بشكل وثيق بأطوار القمر.‬

Son söze sahipti . Apollo 8 aya ulaştığında, mürettebat yavaşlamak ve Ay'ın yerçekimi tarafından ele geçirilmek

عندما وصلت أبولو 8 إلى القمر ، اضطر الطاقم إلى إطلاق محرك SPS الضخم لإبطاء سرعته