Examples of using "Viva" in a sentence and their turkish translations:
- O hayatta!
- O yaşıyor!
- O canlı!
Yaşasın Maduro.
Çok yaşa Mary!
Yaşasın cumhuriyet!
Çok yaşa kaos!
Kraliçe çok yaşa!
Yaşayabiliyorken yaşa.
Yaşadığım sürece sana destek olacağım.
Yaşadığım kadar çalışacağım.
O, canlı gömüldü.
Yılan yaşıyor mu?
Çok yaşa Sovyetler Birliği!
- O hâlâ hayatta.
- O hâlâ yaşıyor.
Çok yaşa Tatoeba Projesi!
Kralım çok yaşa.
İnsanların yaşamalarını istiyorum.
Hayatta olduğma mutluyum.
Yaşadığım sürece onu asla unutmayacağım.
Keşke o şimdi hayatta olsa.
- Yılan diri mi yoksa ölü mü?
- Yılan sağ mı yoksa ölü mü?
- Yılan yaşıyor mu yoksa öldü mü?
İyiliğini yaşadığım sürece unutmayacağım.
Ben canlı hissediyorum.
Canlı bir ıstakoz yemek istemiyorum.
Bir kez canlı bir balina gördüm.
Yaşadığım sürece o bayramı unutmayacağım.
hayatta olduğum için ne kadar şanslı olduğumu,
O, yüksek bir sesle ağlamaya başladı.
- Yaşadığım sürece onu bir daha görmeyeceğim.
- Yaşadığım sürece onu tekrar hiç görmeyeceğim.
- Hayatım boyunca onunla bir daha görüşmeyeceğim.
Canlı bir balinayı asla görmedim.
Küçük hediyeler arkadaşlığı canlı tutar.
- İmparator çok yaşa!
- Çok yaşa imparator!
O tıpatıp büyükbabası gibidir.
Onun yalnız yaşaması iyi değil.
Yaşadığım sürece komünizme asla ulaşılmayacak.
Kraliçe çok yaşa!
Tom hık demiş babasının burnundan düşmüş.
Hiç Avustralya'da yaşayan Kanadalı tanıyor musun?
Dünya, Tanrı'nın yaşayan bir görüntüsüdür.
Onu canlı bulduk.
Kocamın yaşlı teyzesi diri diri yandı.
Hayatta olduğunu, nefes aldığını görünce içim rahatladı.
Tom, Mary'yi canlı gören son kişiydi.
Tom Mary'nin ölü mü ya da diri mi olduğunu bilmiyor.
Nerede yaşarsa yaşasın, her zaman çevresinin keyfini çıkarır.
Doktor canlı hastayı morga gönderdi.
100 yaşına kadar yaşarsam 2103'te de hayatta olacağım.
Burada yaşayan şey artık burada kalmayacaktır.
Büyük-büyük-büyük torununun doğumuna kadar ilk kim yaşıyor olacak?
ve orada yaşayan ne varsa orada kalmayı artık istemeyecektir.
Annem hâlâ hayatta olsaydı, o zaman bana yardımcı olurdu.
O, babasına benziyor.
Şövalyelik ölmez.
Her sabah canlı bir kurbağa ye ve günün geri kalan kısmında sana daha kötü bir şey olmayacak.
Arabanın parçalanması hakkında üzgün olduğunu biliyorum fakat yaralanmadın ve sağ olduğuna şükretmelisin.