Examples of using "Vídeo" in a sentence and their turkish translations:
- Benim videom var.
- Video bende var.
O, bir videoya sahip.
Senin için bir video yapacağım.
Bu videoyu seviyorum.
Tom bir video izliyor.
Şimdi size bir video göstermek istiyorum,
Saldırı videoda gösterildi.
Tom henüz videoyu izlemedi.
Video oyunu oynamaya son ver. Bağımlı oldun.
Çocuklar bu videoyu sevecekler.
Araştırma ekibim tarafından hazırlanan bu görüntü
Bir WMV dosyası bir video dosyası.
Youtube'a yeni bir müzik videosu yükledim.
Bu video sıkıcı.
Bu videoyu ne zaman aldın?
Bu, izlemek istediğim video.
Eğer Tom isterse video kameramı kullanabilir.
Favori Michael Jackson müzik videon nedir?
ayna ya da video kamerayı deneyin.
Bu, bir grup Alman fizikçi tarafından yapılan bir video.
Tom her zaman video oyunları oynuyor.
Tom'un ailesi onun cenazesinde onun hayatıyla ilgili bir video gösterdi.
Bu videoyu beğenme ve kanala abone olma büyümemize de yardımcı olacak.
Tom'un Mary'den video kamerasını ona ödünç vermesi için isteme cesareti yok.
Tom eski video kaset çalarını atmak yerine satmaya çalıştı fakat hiç kimse onu almadı bu yüzden sonunda onu attı.