Examples of using "Prejuicios" in a sentence and their turkish translations:
Benim önyargım yok.
çok daha az önyargı geliştiriyorlar.
Bağımlılık taraf tutmaz.
Onun yabancılara karşı bir önyargısı var.
ön yargı ve basma kalıp düşünceler gibi.
Kızlar ön yargı ve ayrımcılıkla karşılaşıyorlar.
mahkemelerin yanlı tutumu ve cezada eşitsizlik var,
bütün Amerika genelinde polis teşkilatı ile çalışıyorlar.
Bu ön yargılarımın farkına varmak demek.
Kadın sürücülere karşı önyargılıydı.
o zaman şunu yapalım önyargılarınızı kırabilmek için size bir soru soracağım
Yabancı ülkelerden gelen fikirlere ön yargılı gibi görünüyorsun.
Köylülerin her gelene karşı bir önyargısı vardı.