Translation of "Marido" in Turkish

0.028 sec.

Examples of using "Marido" in a sentence and their turkish translations:

¿No tenés marido?

Kocan yok mu?

- Ella despreciaba a su marido.
- Despreciaba a su marido.

Kocasını hor gördü.

- Él será un buen marido.
- Será un buen marido.

O, iyi bir koca olacaktır.

- Él será un buen marido.
- Será un buen marido.
- Él va a ser un buen marido.

- O, iyi bir koca olacaktır.
- O iyi bir koca olacak.

Él es mi marido.

Bu benim kocam.

Quiero ser tu marido.

Kocan olmak istiyorum.

¡Devuélveme a mi marido!

Kocamı bana geri ver!

¿Cómo está tu marido?

Kocan nasıl?

Mi marido es celoso.

Kocam kıskançtır.

Mary no tiene marido.

Mary'nin bir kocası yok.

¿Dónde está mi marido?

Kocam nerede?

Tengo un marido celoso.

Kıskanç bir kocam var.

Creo en mi marido.

Kocama inanıyorum.

Tomás es mi marido.

Tom benim kocamdır.

- El dolape es mi marido.
- El tipo calvo es mi marido.

Kel adam benim kocamdır.

- Mary echa de menos a su marido.
- Mary añora a su marido.

Mary kocasını özlüyor.

Mi marido es un vago.

Benim kocam tembeldir.

Ya no soy tu marido.

Artık senin kocan değilim.

Ella odiaba a su marido.

- Kocasından nefret etti.
- Kocasından nefret ediyordu.

Fue idea de mi marido.

O, benim kocamın fikriydi.

¿Cómo se llama tu marido?

Kocanın adı ne?

Ella mató a su marido.

O, kocasını öldürdü.

¿Has hablado con tu marido?

Kocanla konuştun mu?

Su difunto marido era violinista.

Rahmetli kocası kemancıydı.

¿Cómo murió tu primer marido?

İlk kocan nasıl öldü?

Mary dejó a su marido.

Mary kocasını terk etti.

- Mi marido desayuna mientras lee el periódico.
- Mi marido desayuna leyendo el periódico.

Kocam gazete okurken kahvaltısını yer.

- Mary engañó a su marido.
- Mary le puso los cuernos a su marido.

Mary kocasını aldattı.

Ella se burló de su marido.

O, kocasıyla alay etti.

Mi marido se hizo una vasectomía.

Kocama bir vazektomi yapıldı.

El marido de Mary es regordete.

Mary'nin kocası tombul.

Mi marido y yo somos profesores.

- Kocam ve ben her ikimiz de öğretmeniz.
- Hem kocam hem de ben öğretmeniz.

El marido de Mary la maltrataba.

Mary'nin kocası ona kötü davrandı.

Su marido tiene una tos terrible.

Kocasının korkunç bir öksürüğü var.

Ella se divorció de su marido.

- O, kocasından boşandı.
- Ol öz yan yoldaşy bilen nikasyny bozdy.

Yo le mentía a mi marido.

Kocama yalan söylüyordum.

Su marido vive en Tokio ahora.

Kocası şimdi Tokyo'da yaşıyor.

Se convirtieron en marido y mujer.

- Onlar karı koca oldu.
- Karı koca oldular.

Mi marido es un buen hombre.

Benim kocam iyi bir adamdır.

Mi marido es muy buen cocinero.

Kocam çok iyi bir aşçıdır.

Mi último marido era realmente estúpido.

Son kocam gerçekten aptaldı.

- Mi marido siempre está leyendo en la cama.
- Mi marido lee siempre en la cama.

Kocam her zaman yatakta okur.

- Mary no tenía marido.
- Mary no tenía esposo.
- Mary no tuvo marido.
- Mary no tuvo esposo.

Mary'nin bir kocası yoktu.

—Tengo un marido muy dulce —dijo Mary.

Mary "benim çok tatlı bir kocam var" dedi.

El difunto marido de María era violinista.

Maria'nın rahmetli kocası bir kemancıydı.

A ella no le gustaba su marido.

O, kocasını sevmiyordu.

Ella depende de su marido para todo.

O, her şey için kocasına bağlıdır.

Mi marido es impotente ¿Qué debo hacer?

Benim kocam iktidarsız. Ne yapmalıyım?

Su marido está a punto de morir.

Onun kocası ölmek üzere.

Ella se mantuvo cerca de su marido.

O, kocasına yakın durdu.

Mi último marido era un perfecto idiota.

Son kocam gerçek bir aptaldı.

Mi marido lee el diario mientras desayuna.

Kocam sabah kahvaltısı yaparken gazete okur.

Mi marido lee siempre en la cama.

Kocam her zaman yatakta okur.

Mary dijo que no necesitaba un marido.

Mary, bir kocaya ihtiyacı olmadığını söyledi.

Su marido le engaña desde hace años.

Kocası onu yıllardır aldatıyor.

El sacerdote los declaró marido y mujer.

Rahip onları koca ve karı ilan etti.

Mary gana más dinero que su marido.

Mary eşinden daha fazla para kazanıyor.

Me gustaría que conocieras a mi marido.

- Kocamı karşılamanı istiyorum.
- Kocamla tanışmanı istiyorum.

¿Qué clase de persona es tu marido?

Kocan nasıl biriydi?

A ella no le gusta su marido.

O, kocasından hoşlanmadı.

Ella conoce la psicología de su marido.

O, kocasının psikolojisini biliyor.

Ella se divorció legalmente de su marido.

Yasal olarak kocasından boşandı

Tom y Mary son marido y mujer.

Tom ve Mary karı kocalar.

Hoy es el cumpleaño de mi marido.

Bugün kocamın doğum günüdür.

- Asumí que Tom y María eran marido y mujer.
- Asumí que Tom y Mary eran marido y mujer.

Tom ve Mary'nin karı koca olduklarını sanıyordum.

- Mi marido suele irse a trabajar sobre las 8.
- Mi marido suele irse a trabajar a las 8.

Kocam genellikle saat sekizde işe gider.

Un marido ganadero completamente en muy poco tiempo

bir koca sığırı çok kısa bir sürede tamamen

La muerte de su marido fue su renacimiento.

Kocasının ölümü onun yeniden doğuşuydu.

No pudo superar la muerte de su marido.

- Kocasının ölümünü hazmedemedi.
- Kocasının ölümünün üstesinden gelemedi.
- Kocasının ölümünü atlatamadı.

Mi marido está de muy buen humor hoy.

Bugün kocamın keyfi yerinde.

Ella visitó a su marido en la cárcel.

Hapishanede kocasını ziyaret etti.

Mi marido siempre está leyendo en la cama.

Kocam her zaman yatakta kitap okuyor.

Su nuevo marido resultó ser una mala persona.

Yeni kocasının kötü bir kişi olduğu ortaya çıktı.

- ¡Llama a mi esposo!
- ¡Llame a mi marido!

Kocamı arayın.

Mi colega y su marido son ambos americanos.

- İş arkadaşım ve kocasının ikisi de Amerikalı.
- Hem iş arkadaşım hem de onun kocası Amerikalı.

- Tomás es mi marido.
- Tomás es mi esposo.

Tom benim kocamdır.

Se llama Tom, es el marido de María.

Onun adı Tom ve o, Mary'nin kocasıdır.

Mi marido se fue con alguien más joven.

Kocam daha genç biriyle kaçtı.

¿Qué te regaló tu marido por tu cumpleaños?

Kocan doğum günün için sana ne verdi?

Ella no tolera el comportamiento de su marido.

O, kocasının yaptıklarına katlanamıyor.

Deberías quedarte en la cama con tu marido.

Kocanla birlikte yatakta kalmalısın.

Tom y Mary fingieron ser marido y mujer.

Tom ve Mary sanki koca ve karıymış gibi davrandılar.

¡Hola Sra. Urraca! ¿Qué tal está su marido?

Merhaba Bay Magpie! Eşiniz nasıl?

Mary nunca besa a su marido en público.

Mary kocasını asla herkesin önünde öpmez.

- María tiró la ropa de su marido al fuego.
- María ha tirado la ropa de su marido al fuego.

Mary kocasının giysilerini ateşe attı.

Nos mudamos a Canadá con mi marido en 2013,

2013'te eşimle Kanada'ya taşındık.

Su marido ha estado en prisión por tres años.

Kocası üç yıldır hapiste.

Ella cocinó una tarta de manzana para su marido.

Kocasına elmalı tart pişirdi.

Mi marido es un jugador compusivo. ¿Qué puedo hacer?

Kocam bir kompulsif kumarbazdır. Ne yapabilirim?

Cristina sufrió mucho desde la muerte de su marido.

Kocası öldüğünden beri Christina çok acı çekiyor.