Translation of "Leyes" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Leyes" in a sentence and their turkish translations:

Odio las leyes.

Yasalardan nefret ediyorum.

Ellos odian las leyes.

Onlar yasalardan nefret eder.

Las leyes han cambiado.

Yasalar değişti.

Las leyes son necesarias.

Yasalar gereklidir.

Obedece a las leyes.

Kanunlara uy.

Nueva gente, nuevas leyes.

Yeni insanlar, yeni yasalar.

Alterando las leyes y procedimientos,

kuralları ve prosedürleri yeniden tasarlayarak,

Además, simplemente aplicaron las leyes

üstelik kanunları uyguladılar sadece

leyes como el derecho civil

medeni kanun gibi yasalar

Siempre deberíamos acatar las leyes.

Biz her zaman yasalara itaat etmeliyiz.

Tienes que obedecer las leyes.

Yasalara uymalısın.

Las leyes deben ser respetadas.

Biri yasalara saygı göstermelidir.

Tienes que acatar las leyes.

Yasalara uymak zorundasın.

No hay leyes sin excepción.

Her yasanın istisnası vardır.

Siempre y cuando sigas las leyes.

her zaman koruyacağını düşünürsünüz.

Pero esas leyes ya no funcionan.

Ama bu yasalar artık işlemiyor.

Ellos desafiaron las leyes del rey.

Onlar kralın yasalarına meydan okudular.

La revolución tiene sus propias leyes.

Devrimin kendi yasaları vardır.

No todas las leyes son justas.

- Tüm yasalar adil değildir.
- Tüm kanunlar adil değildir.

Debemos obedecer las leyes de tránsito.

Trafik kurallarına uymalıyız.

El libro es acerca de leyes.

Kitap hukuk hakkında.

Estas leyes están dirigidas principalmente a centroamericanos

Şimdi, bu yasaların çoğu Orta Amerikalı kişileri

Muchos países tienen leyes que prohíben fumar.

Birçok ülkenin sigara içilmesini yasaklayan yasaları var.

A diferencia de las leyes de la física,

fizik kanunlarının aksine

Las leyes de la economía son una elección.

ekonomi kanunları bir seçimdir.

Aprobamos leyes estrictas para evitar que esto sucediera.

Bunun yaşanmasını önlemek için bu katı yasaları koyduk.

Debes obedecer las leyes de tráfico cuando conduces.

Araba sürerken trafik kurallarına uymamız gerekiyor.

Estamos sujetos a las leyes de la naturaleza.

Biz doğanın kanunlarına tabiyiz.

Varios países tienen leyes estrictas contra las drogas.

Birçok ülkenin uyuşturuculara karşı sıkı yasaları vardır.

- Tom decidió estudiar leyes.
- Tom decidió estudiar Derecho.

Tom hukuk okumaya karar verdi.

Él vive concorde a las leyes de Dios.

O, Allah'ın kanunlarına göre yaşıyor.

Son solo las leyes de la oferta y demanda.

Bu sadece arz-talep kuralı.

La energia nuclear es obstaculizada por las nuevas leyes.

Nükleer güç yeni yasalar tarafından engellenmektedir.

El campo de estudio de Tom son las leyes.

Tom'un çalışma alanı hukuktur.

Él obtuvo un empleo en la Biblioteca de Leyes.

Onun hukuk kütüphanesinde bir işi var.

Porque simplemente son las leyes de la física en acción.

çünkü konu tamamen fizik kurallarından ibaret.

No se puede ir contra las leyes de la naturaleza.

Doğanın yasalarına karşı gelemezsiniz.

Y todos funcionan en base a las leyes fundamentales de la Física

Ayrıca hepsi, mutfakta yumurta, çay bardakları,

- La naturaleza nunca infringe sus propias reglas.
- La naturaleza nunca infringe sus propias leyes.
- La naturaleza nunca quebranta sus propias reglas.
- La naturaleza nunca quebranta sus propias leyes.

Doğa kendi kanunlarını asla çiğnemez.

Si bien las leyes sobre este tema han sido las mismas durante 85 años

85 yıldır bu konudaki yasalar aynıyken

Las leyes inglesas prohiben a los niños menores de 16 años el comprar cigarrillos.

İngiliz hukuku 16 yaşın altındaki çocukların sigara satın almasını yasaklar.

Lo que está escrito en las leyes no puede impedir que el pueblo actúe según su voluntad.

Yasalarda yazanlar, insanların kafalarına göre hareket etmelerine engel olamıyor.

Una empresa que está lejos de ser institucionalizada, solo tiene sus propias leyes y está cerrada al exterior.

Kurumsallıktan uzak,sadece kendi yasaları olan,dışarıya kapalı bir şirket.

La teoría de la separación de los poderes es atribuida a Montesquieu en su libro "El Espíritu de las Leyes".

Kuvvetlerin ayrılığı teorisi onun "Kanunların Ruhu" adlı kitabında Montesquieu'ya atfedilmiştir.