Examples of using "Jugaban" in a sentence and their turkish translations:
Hangi takımlar oynuyordu?
Onlar her zaman burada tenis oynadılar.
Çocukların oynamasını izledik.
Çocuklardan yapmasını beklediğiniz gibi,
Çok sayıda çocuk parkta oynuyorlardı.
Caddede oynayan iki çocuk vardı.
Çocuklar mıknatıslarla oynadılar.
Çocuklar bahçede oynadılar.
Cumartesi günü hep futbol oynadığını düşündüm.
İki çocuk evin yanında oynadı.
mahalledeki abiler ablalar da oynardı
Çocuklar caddenin ortasında oyuyordu.
Ellerinde basketbol oynayan iki takımın videosu vardı ve deneklerden
Tom'un torunları, doğum sahnesi figürinleriyle oynuyorlardı.
yani çocukların orada oynadıklarını hiç fark etmemiştim."
Bütün hafta sonu tenis oynadığınızı sandım.
Parkta beyzbol oynuyorlardı.