Translation of "Jugaban" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Jugaban" in a sentence and their turkish translations:

¿Qué equipos jugaban?

Hangi takımlar oynuyordu?

Ellos siempre jugaban tenis aquí.

Onlar her zaman burada tenis oynadılar.

Mirábamos cómo jugaban los niños.

Çocukların oynamasını izledik.

Estos niños jugaban, corrían, saltaban, gritaban,

Çocuklardan yapmasını beklediğiniz gibi,

Muchos niños jugaban en el parque.

Çok sayıda çocuk parkta oynuyorlardı.

Dos niños jugaban en la calle.

Caddede oynayan iki çocuk vardı.

Los niños jugaban con los imanes.

Çocuklar mıknatıslarla oynadılar.

Los niños jugaban en el jardín.

Çocuklar bahçede oynadılar.

Pensé que siempre jugaban fútbol los sábados.

Cumartesi günü hep futbol oynadığını düşündüm.

Dos niños jugaban cerca de la casa.

İki çocuk evin yanında oynadı.

Las hermanas mayores también jugaban en el vecindario.

mahalledeki abiler ablalar da oynardı

Los niños jugaban en el medio de la calle.

Çocuklar caddenin ortasında oyuyordu.

Tenían un video de dos equipos que jugaban al baloncesto

Ellerinde basketbol oynayan iki takımın videosu vardı ve deneklerden

Las nietas de Tom jugaban con las figuritas del belén.

Tom'un torunları, doğum sahnesi figürinleriyle oynuyorlardı.

Así que nunca me di cuenta de que los niños jugaban allí".

yani çocukların orada oynadıklarını hiç fark etmemiştim."

Pensé que ustedes dos jugaban al tenis todos los fines de semana.

Bütün hafta sonu tenis oynadığınızı sandım.

- Estaban jugando al béisbol en el parque.
- Jugaban al béisbol en el parque.

Parkta beyzbol oynuyorlardı.