Translation of "Estudió" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Estudió" in a sentence and their turkish translations:

Tom sí estudió, pero no estudió mucho.

Tom çalıştı fakat çok çalışmadı.

- No estudió para nada.
- Él no estudió nada.

O hiç çalışmadı.

Nancy estudió mucho.

Nancy çok çalıştı.

Ken estudió anoche.

Ken dün gece İngilizce çalıştı.

Mary estudió sexología.

Mary seksoloji öğrenimi gördü.

Tom estudió francés.

Tom Fransızca okudu.

También estudió budismo allí.

Orada da Budizm eğitimi aldı

Mónica no estudió mucho.

Monica çok çalışmadı.

Yumi estudió inglés anoche.

Yumi dün gece İngilizce çalıştı.

Estudió arte en Alemania.

- Almanya'da sanat eğitimi gördü.
- Almanya'da sanat okudu.

¿Dónde estudió Mahatma Gandhi?

Mahatma Gandhi nerede eğitim aldı?

Tomás estudió en Harvard.

Tom Harvard'ta okudu.

Estudió chino en Pekín.

O Pekinde Çince okudu.

Bush estudió el problema.

Bush sorunu araştırdı.

No estudió para nada.

O hiç çalışmadı.

Él estudió en el exterior.

O, yurt dışında eğitim gördü.

Él estudió decoración de interiores.

O, iç dekorasyon eğitimi aldı.

Él estudió por diez años.

O, on yıl çalıştı.

Estudió en una universidad extranjera.

O, yabancı bir üniversitede okudu.

Él estudió de forma autodidacta.

- O, kendi kendine çalıştı.
- O, kendisi çalıştı.
- O solo çalıştı.
- O solo olarak çalıştı.
- O tek başına çalıştı.
- O tek çalıştı.
- O tek olarak çalıştı.

Mi hermano estudió en Inglaterra.

Erkek kardeşim İngiltere'de okudu.

- Él estudió mucho para aprobar el examen.
- Estudió mucho para aprobar el examen.

Sınavı geçmek için çok çalıştı.

Estudió duro y aprobó el examen.

Sıkı çalıştı ve testi geçti.

Él estudió duro para no fallar.

O, başarısız olmasın diye çok çalıştı.

Ayer él estudió toda la noche.

Dün gece, bütün gece çalıştı.

Estudió mucho para aprobar el examen.

Sınavı geçmek için çok çalıştı.

Ella estudió inglés por la mañana.

Sabahleyin İngilizce çalıştı.

¿Paula estudió para la prueba de hoy?

Paula bugünkü sınav için çalıştı mı?

Él estudió el vuelo de los pájaros.

Kuşların uçuşunu okudu.

Se dice que estudió traducción en Alemania.

Onun Almanya'da çeviri okuduğu söyleniyor.

- No estudió para nada.
- Eso jamás trabajó.

O hiç çalışmadı.

Estudió en Vefa High School durante 11 años.

Vefa lisesinde 11 yıl okudu

Este chico no estudió en las mejores universidades

en iyi üniversitelerde de okumadı ki bu adam

Se dice que cuando joven, él estudió derecho.

Gençken hukuk okuduğu söyleniyor.

Mariko no solo estudió inglés, sino también alemán.

- Marko yalnızca İngilizce değil Almanca da okudu.
- Mariko sadece İngilizce değil aynı zamanda Almanca eğitimi de aldı.

Él estudió Derecho en la Universidad de Yale.

Yale Üniversitesinde hukuk eğitimi aldı.

Tom le dijo a Mary que estudió francés.

Tom, Mary'ye Fransızca okuduğunu söyledi.

Durante estos siete años en Japón, estudió japonés concienzudamente.

Japonya'da yedi yılı boyunca, ciddi olarak Japonca çalıştı.

Él estudió electromecánica y budismo en la universidad local.

Yerel üniversitede Budizm ve elektromekanik okudu.

Tom no estudió en lo absoluto el verano pasado.

Tom geçen yaz hiç çalışmadı.

Estudió día y noche para llegar a ser abogado.

Muhtemelen bir avukat olmak için gece gündüz çalıştı.

Tom no estudió nada el fin de semana pasado.

Tom geçen hafta sonu hiç çalışmadı.

Antes de irse a Francia, el Sr. Suzuki estudió francés.

Bay Suzuki Fransa'ya gitmeden önce Fransızca öğrendi.

Tom reprobó la asignatura a pesar de que estudió mucho.

Tom çok çalışsa bile derste başarısız oldu.

Ken no estudió suficiente, y por ello no aprobó el examen.

Ken yeterince sıkı çalışmadı, bu yüzden sınavda başarısız oldu.

- Fue educado en una escuela pública.
- Él estudió en una escuela pública.

Bir devlet okulunda eğitim gördü.

Después del instituto, fue a la universidad y estudió para ser ministro, como su padre.

O, liseden sonra üniversiteye gitti ve babası gibi bakan olmak için okudu.