Examples of using "Hablé" in a sentence and their turkish translations:
- Telefonda konuştum.
- Ben telefonda konuştum.
Ben arkadaşlar ile konuştum.
Tom'la konuştum.
- Aslanlar hakkında konuştum.
- Aslanlardan söz ettim.
Onunla konuştum.
Onunla konuştum.
Ben müzik hakkında konuştum.
Onunla konuştum.
Ben ebeveynlerimle konuştum.
Ben dün Tom'la konuştum.
Onlarla konuşmadım.
Konuştum.
Bir saat onunla konuştum.
Gerçekten çok sert konuştum.
Ben ondan sonra konuştum.
Onunla bir saat konuştum.
Tom'la Fransızca konuştum.
Daha sonra, onlarla konuşmadım.
Polonya büyük elçisi ile konuştum.
Tom'la direkt olarak konuşmadım.
Bu sabah Tom'la konuştum.
Ben pazartesi günü Tom'la konuştum.
Bizim satış elemanlarıyla konuştum.
Ben bir saat onunla konuştum.
Aktrisin kendisiyle konuştum.
Telefonda amcamla konuştum.
Görmedim, duymadım, konuşmadım.
Bir saat boyunca onunla konuştum.
Polonya büyük elçisi ile konuşan bendim.
Ben bu konuda Tom'la konuştum.
Konu hakkında onunla konuştum.
Onu Tom'la konuştum, ve biz de gitmeye karar verdik.
Duygularım hakkında Tom'la konuştum.
Duygularım hakkında Mary ile konuştum.
Giysiler hakkında Aki'yle biraz konuştum.
Konuştum ama hiç kimse beni dinlemedi.
Tom'la birkaç kez konuştum.
Yakın zamanda Y kuşağını elde tutmak amaçlı
Böylece bir hayli geleneksel olan Koreli ailemin yanına,
Evet, şirket başkanı ile konuştum.
O, dün konuştuğum doktordur.
Onunla telefonda konuştum.
Onunla konuştum biz sinemadayken.
Sana söylediğim kitap bu.
Ben ailemle konuştum.
Dün sana bahsettiğim sözlük bu.
Herkes tarafından duyulabilecek kadar yüksek sesle konuştum.
Sana bahsettiğim kız burada yaşıyor.
Ben toplantıdan sonra John ile küçük bir sohbet yaptım.
En büyük görünen delikanlıyla konuştum.
Dün gece onunla telefonda konuştum.
Bu sana bahsettiğim şehir.
Tom'la konuşmadım.
Sunumumu yaptıktan sonra oradakilerin her biriyle konuştum
Sana bahsettiğim kız Kyoto'da yaşıyor.
Herkes beni duyabilsin diye yüksek sesle konuştum.
- Muhatabım bir Amerikalı değil Almandı.
- Konuştuğum adam Amerikalı değil Almandı.
John'u beklerken Tom ve Mary ile konuştum.
Yurtdışında okumam hakkında ailemle konuştum.
Bu dün gece sana bahsettiğim kadın.
Geçenlerde konuştuğum bakan, benimle aynı fikirde.
Ben çocukla konuştum, ki o kızdan daha yaşlı görünüyordu.
Son kez Fransızca konuştuğumdan beri uzun zaman oldu.
Dün ilk kez Tom'la Fransızca konuştum.
Seni geçen gün bahsettiğim beyefendiyle tanıştırmak istiyorum.
- Bu dün sana bahsettiğim sözlüklerden biri.
- Bu, sana dün bahsettiğim sözlüklerden biri.
Geçen gece sana bahsettiğim Fin arpçıdan hamile kaldım.
Fransızca konuşmama rağmen onlar anlamadılar.
Sana hakkında bahsettiğim kafeye gittik.
Sadece birkaç dakika önce Tom'la konuştum.
Bana onun yerli konuşur olmadığını fark ettiren bir şey söylemeden önce Tom'la bir saatten fazla konuştum.