Translation of "Embajador" in Turkish

0.045 sec.

Examples of using "Embajador" in a sentence and their turkish translations:

- El embajador regresó.
- El embajador ha vuelto.
- El embajador está de vuelta.

- Büyükelçi döndü.
- Büyükelçi geri döndü.

Hablé con el embajador polaco.

Polonya büyük elçisi ile konuştum.

- Yo he hablado con el embajador polaco.
- He hablado con el embajador polaco.

Polonya büyük elçisi ile konuştum.

El embajador abandona Japón esta noche.

Büyükelçi bu gece Japonya'dan ayrılıyor.

Él es el embajador en Haití.

O, Haiti büyük elçisidir.

Yo hablé con el embajador polaco.

Polonya büyük elçisi ile konuşan bendim.

El embajador ruso se quedó desconcertado.

Rus büyükelçisi şaşkına döndü.

Fui embajador de la ONU dos veces.

İki kez Birleşmiş Milletler elçişi oldum.

Al embajador británico le gusto el plan de Burr.

İngiliz büyük elçisi Burr'un planını sevdi.

El embajador de Estados Unidos en Siria dejó el país por motivos de seguridad.

Suriye'deki Birleşik Devletler elçisi güvenlik nedenlerinden dolayı ülkeyi terk etti.

En medio de la desgracia, Lannes fue enviado como embajador en Portugal: un breve y accidentado período en el que,

ettikten sonra görevden alındı . Yarı utanç içinde, Lannes Portekiz'e büyükelçi olarak gönderildi: