Examples of using "Enormes" in a sentence and their turkish translations:
çok büyük cezalar veriyor
çok büyük cezalar veriyorlar
muazzam rakamlar yapıyor
Onun kocaman parmakları vardır.
Mary'nin kocaman göğüsleri var.
Onlar büyük.
En iri mavi gözler,
ve devasa deniz kayalıklarının,
Dev havuzlar halini aldı.
Filler iri bir hayvandır.
Ama krizlerin sunduğu fırsatların da farkındalar.
Bazen devasa kümeler hâlinde salplar buluyoruz.
O ince tersine dönüşün büyük sonuçları olabilir.
bu çiftlikler, en büyük tesislerde
Elbette üstesinden gelmeleri gereken devasa engeller var
Kocaman bir evde yalnız yaşıyor.
büyük ve ağır nesneleri ayakta hareket ettiriyorum;
Kolugoların kocaman gözleri vardır. Sürekli tehlike kollarlar.
su kütlesi yeterli miktarda olmadığı için sadece dev dalgalar ortaya çıkar
büyük ikmal depoları ve taşımacılığı organize etmişti orduyu beslemek için birimler.
Devasa gözleri ışığı âdeta kana kana içiyor. Böylece karanlıkta çok çevik hareket edebiliyor.
Beş devasa F1 motoru , sadece iki buçuk dakikada yarım milyon galon gazyağı ve sıvı