Translation of "Clavo" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Clavo" in a sentence and their turkish translations:

Había dado en el clavo.

Ve haklıydı.

El clavo atravesó la pared.

Çivi duvardan geçti.

El clavo rasgó su chamarra.

Çivi onun ceketini yırttı.

Un clavo pinchó el neumático.

Bir çivi araba lastiğine girdi.

Ella dio en el clavo.

O, taşı gediğine koydu.

¡Has dado en el clavo!

- Tam üstüne bastın!
- Taşı gediğine oturttun.

El clavo podría usarse en hechizos

Büyülerde tırnak kullanılabilirdi

Siento que di en el clavo.

Turnayı gözünden vurduğumu hissettim.

Clava un clavo en ese tablón.

Bu tabloya bir çivi çakın.

Encontramos un clavo clavado en el neumático.

Lastikte sıkışmış bir çivi bulduk.

Se me rajó la chaqueta con un clavo.

Oracıkta ceketimi yırttım.

Para un hombre con un martillo, todo se parece a un clavo.

Elinde çekiç olan bir adama her şey bir çivi gibi görünür.