Examples of using "Cascabel" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir çıngıraklı yılan.
Şuna bakın! Bu bir çıngıraklı yılan.
Dikkat et. Çıngıraklı yılanlar ve akrepler var.
Çıngıraklı yılan ısırığı ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.
Çıngıraklı yılan ısırığı ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.
Bir çıngıraklı yılan, bir akrep ve bir tarantula bulacağız.
Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.
Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.
Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünürseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.
Bir çıngıraklı yılan tarafından ısırılır ve yardım alamazsanız başınız cidden belaya girebilir.
Çıngıraklı yılan ısırığı böyle bir görevin ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatan bir gösterge.
Çıngıraklı yılan ısırığı böyle bir görevin ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatan bir gösterge.
Çıngıraklı yılan ısırığı böyle bir görevin ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatan bir gösterge.
Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin. Çıngıraklı yılan ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.
Bunun anlamı, kaslarını kullanarak öne atılmaya hazır olduğudur. Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.