Translation of "Caravana" in Turkish

Tom vivía en una caravana.

Tom römorkta yaşıyordu.

Pero él dice: "Esta es nuestra caravana".

Babam ise ''Bu bizim tatil evimiz.'' diyordu.

Él enganchó la caravana a su vehículo.

O, karavanı arabasına bağladı.

- Súbete a la van.
- Métete en la caravana.

Kamyonete bin.

Una caravana de cincuenta camellos avanzaba lentamente por el desierto.

- Elli develi bir kervan, çölde yavaş yavaş ilerliyordu.
- Elli tane deveden oluşan bir kervan, çölde yavaş yavaş ilerledi.

Y me dice: "No, vamos a convertir la camioneta en una caravana".

Ama babam ''Hayır, bunu tatil evimiz yapacağız'' diyordu.