Translation of "Berlín" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Berlín" in a sentence and their turkish translations:

¿Estoy en Berlín?

Berlin'de miyim?

¿Estás en Berlín?

Berlin'de misin?

¿Está en Berlín?

Berlin'de mi?

¿Estamos en Berlín?

Berlin'de miyiz?

¿Estáis en Berlín?

Berlin'de misiniz?

¿Están en Berlín?

Berlin'deler mi?

Estoy en Berlín.

Berlin'deyim.

Estás en Berlín.

Berlin'desin.

Está en Berlín.

Berlin'de.

Estamos en Berlín.

Berlin'deyiz.

Estáis en Berlín.

Berlin'desiniz.

Están en Berlín.

Berlin'deler.

Estaba en Berlín.

- Berlin'deydim.
- Berlin'deydi.

Estabas en Berlín.

Berlin'deydin.

Estábamos en Berlín.

Berlin'deydik.

Estabais en Berlín.

Berlin'deydiniz.

Estaban en Berlín.

- Berlin'deydiler.
- Onlar Berlin'deydi.
- Berlin'delerdi.

¿Estaba en Berlín?

- Berlin'de miydim?
- Berlin'de miydi?

¿Estabas en Berlín?

Berlin'de miydin?

¿Estábamos en Berlín?

Berlin'de miydik?

¿Estabais en Berlín?

Berlin'de miydiniz?

¿Estaban en Berlín?

Berlin'de miydiler?

- Ya has estado en Berlín.
- Ya han estado en Berlín.
- Ya ha estado en Berlín.

Sen zaten Berlin'e gittin.

Esto está en Berlín.

Burası Berlin.

Él estaba en Berlín.

O Berlin'deydi.

Vino a Berlín de profesor.

O, bir öğretmen olarak Berlin'e geldi.

Berlín es una ciudad alemana.

Berlin bir Alman şehridir.

¿Cuándo te mudaste a Berlín?

Berlin'e ne zaman taşındınız?

Ya has estado en Berlín.

Sen zaten Berlin'e gittin.

Me quedaré en Berlín diez días.

Berlin'de on gün kalacağım.

Berlín es la capital de Alemania.

Berlin Almanya'nın başkentidir.

Así que viajé de nuevo a Berlín.

Bu yüzden Berlin'e geri döndüğümde

El Muro de Berlín cayó en 1989.

Berlin Duvarı 1989'da yıkıldı.

¿Hay conexión directa entre Varsovia y Berlín?

Varsovie ve Berlin arasına direkt hat var mı?

El Muro de Berlín cayó en 1990.

Berlin duvarı 1990 yılında düştü.

Hasta que los tanques rusos entren en Berlín

Rus tankları Berlin'e girinceye kadar

Voy a Berlín a visitar a mi amigo.

Arkadaşımı ziyaret etmek için Berlin'e gideceğim.

- Tom tenía doce cuando el muro de Berlín cayó.
- Tomás tenía doce años cuando cayó el muro de Berlín.

Berlin Duvarı yıkıldığında Tom on iki yaşındaydı.

Hemos llegado a Berlín. Luego llegaremos a Nueva York.

Berline vardık.Daha sonra Newyork' gideceğiz.

Pasé una semana en Berlín viviendo con una familia alemana.

Ben Berlin'de bir Alman aile ile yaşayarak bir hafta geçirdim.

Mehmed Talat fue asesinado en Berlín en el año 1921.

Talat Paşa'ya 1921 yılında Berlin'de suikast düzenlendi.

El zoo más grande del mundo está en Berlín, Alemania.

- Dünyanın en büyük hayvanat bahçesi Berlin, Almanya'da yer almaktadır.
- Dünyanın en büyük hayvanat bahçesi Almanya'nın Berlin şehrindedir.

- La caída del muro de Berlín fue en verdad un acontecimiento histórico.
- La caída del muro de Berlín fue verdaderamente un acontecimiento trascendental.

Berlin duvarının düşüşü gerçekten önemli bir fırsattı.

La caída del muro de Berlín fue en verdad un acontecimiento histórico.

Berlin Duvarı'nın yıkılışı gerçekten çığır açan bir olaydı.

Más tarde le dio al Tercer Cuerpo el honor de ser las primeras tropas en entrar en Berlín.

Daha sonra Üçüncü Kolordu'ya Berlin'e giren ilk birlikler olma şerefini verdi.

- Un hombre pisó la luna. Una muralla cayó en Berlín. Un mundo hizo conexión gracias a nuestra propia ciencia e imaginación.
- Un hombre pisó la luna. Un muro cayó en Berlín. Un mundo fue conectado por medio de nuestra propia ciencia e imaginación.

Bir insan aya indi. Berlinde bir duvar yıkıldı. Bir dünya kendi bilimimizle ve hayal gücümüzle bağlandı.