Examples of using "Belga" in a sentence and their turkish translations:
Jacques bir Belçikalı adıdır.
Dün ofisimde gördüğün adam Belçikalıdır.
Bir Belçika mezarlığındaki korkunç helikopter kazası, kurtarıcılar şimdiden 500'den fazla ceset çıkardılar.
Belçikalı astrofizikçi ve Katolik rahip Georges Lemaitre "Big Bang'in babası" olarak bilinegeldi.
İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, "Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne?"