Examples of using "grados" in a sentence and their turkish translations:
Bugün hava kaç derece?
Otuz beş santigrat derece doksan beş Fahrenheit dereceye eşittir.
Sıfırın altında altı derece.
Termometre 30 dereceyi gösteriyor.
Hava sıfırın altında otuz derecedir.
Sıcaklık üç derece düştü.
Sıcaklık birkaç derece düştü.
Termometre 15 derecede durdu.
Su 100 derecede kaynar.
Şimdi sıcaklık sıfırın altında on derece.
Dik açı doksan derecedir.
Üstelik 360 derece açı ile.
Su 100 santigrat derecede kaynar.
Sıcaklık şu anda sıfırın altında on derece.
Sıcaklık bugün yetmiş derece Fahrenheit'tır.
Sıcaklık sıfırın altında beş dereceye düştü.
Sıcaklık sıfırın altında kırk derece.
Bugün sıcaklık 30 santigrat dereceye kadar yükseldi.
Sıcaklık şu anda eksi on derece.
Su 32 fahrenhayt derecede donar.
Uyuduğumuzda vücut sıcaklığı birkaç derece düşer.
Su sıfır santigrat derecede donar, değil mi?
Bir gün 30 dereceydi.
- Su 0 santigrat derecede donar.
- Su sıfır santigrat derecede donar.
Bu gıda maddelerini eksi on derecede saklamak daha iyi olur.
fakat hepsi 45 derece hareket yönüne bakıyor.
Öğretmenimiz, "su 100 derecede kaynar." dedi.
Su, 100 santigrat derece sıcaklıkta kaynar.
Su yüz derecede kaynar.
Su sıfır derecede donar, doğru değil mi?
Su, etraflarını saran soğuk havadan 50 derece daha sıcaktır.
Su, deniz seviyesinde 100 santigrat derecede kaynar.
Öğretmenimiz bize suyun 100 santigrat derecede kaynadığını söyledi.
Yazın, sıcaklık otuzla kırk santigrat arasında değişkenlik gösterir.
bağımlılığın devam etmesi , 2000 yılına kadar küresel sıcaklıklarda dört
Böylece, aşırı ısınma tehlikesinin iki derece altında kalabiliriz.
. Bununla birlikte, Amerika Birleşik Devletleri gibi birçok ülke yükümlülüklerinden vazgeçti ve
Normal şartlar altında, suyun kaynama sıcaklığı 100 santigrat derece.
Suyun sıcaklığı sekiz, dokuz dereceye kadar düşüyor. Soğuk, nefesini kesiyor.
- Su 0 santigrat derecede donar.
- Su sıfır santigrat derecede donar.
Bir yeraltı madeni, yüzeydeki sıcaklıktan 20-30 derece daha serin olabilir.