Examples of using "хлебом" in a sentence and their turkish translations:
Git ve biraz ekmek satın al.
Ben gideyim ve biraz ekmek satın alayım.
Tom bana gidip biraz ekmek almamı söyledi.
İnsan sadece ekmekle yaşayamaz.
Burada her şeyi ekmekle yerler.
Koş ve fırından bir ekmek al.
Anne biraz ekmek almak için şehre gitti.
İncil'de, " İnsan yalnız ekmek ile yaşamayacak " diyor.
Biraz ekmek almaya gideceğim.
Tom Mary'den biraz ekmek satın alması için dükkâna gitmesini rica etti.
Süpermarkete gitmeni ve bir ekmek almanı istiyorum.
Tom'dan süpermarkete gitmesini ve bir ekmek almasını istedim.
Tom biraz ekmek ve yumurta almak için supermarkete gitmemi istedi.