Examples of using "фаст" in a sentence and their turkish translations:
Hastayım ve fast food'tan bıktım.
Ayaküstü yemekten usandım.
Sonsuza kadar bir fast food yerinde çalışmak istemiyorum.
Ivır zıvır yiyecek yemekten vazgeçmek için irade gücüne sahip olmadığım için kendimden nefret ediyorum.
Amerika'da hazır yemek tüketimi 1977-1995 yılları arası üç katına çıktı.