Examples of using "супа" in a sentence and their turkish translations:
Biraz çorba ister misin?
Çorba ile başlayalım.
Biraz çorba ister misin?
Çorba istiyorum.
Bu kaşık çorba içindir.
Biz biraz kaplumbağa çorbası yedik.
O çorbayı kokluyor.
Çorbanın sarımsak tadı var.
Biraz patates çorbası ister misin?
Bu çorbanın balık gibi tadı var.
Sıcak bir çorba yemek istiyorum.
Tavuk çorbasını severim.
Tom üç kâse çorba içti.
Tom ve Maria biraz sebze çorbası getirdiler.
Dün büyük bir kase bezelye çorbası yedim.
Garson, lütfen. Çorba için bir kaşığa ihtiyacım var.
Çorba için bir kasen var mı?
Akşam yemeği için fasulye çorbası ve külbastı yedim.
Sıcak çorba yemeyi severim.
Masanın üzerinde zaten tabak, bıçak, çatal, kaşık ve bir tuzluk var; Tencereyi getirin.
Mary “Karanlık güçler bize karşı birleşiyor” dedi. Tom "Daha çorba ister misin, Mary?" dedi.