Examples of using "Урожай" in a sentence and their turkish translations:
Mahsul toplandı.
Yağmurlar ürünü harap etti.
- Hasat kurtarıldı.
- Ürünün heba olmasının önüne geçildi.
Seller ekinleri mahvetti.
Pirinç ürünü zaten hasat edildi.
Don, mahsulü mahvedecek.
Ülkemizin başlıca ürünü pirinçtir.
Kötü hava verimi etkileyecek.
Mary'nin büyükbabası tırpanla hasat kaldırırdı.
Zeytinler sonbaharda hasat edilir.
- Bu toprak iyi ürün verir.
- Bu topraklardan oldukça nitelikli mahsul elde etmek mümkündür.
Bu yıl iyi bir hasat bekliyoruz.
çok yıllık bitkiler yetiştirdiler.
Bu sene pirinç mahsulü oldukça bereketli.
Sonbaharda bizim yaz ürünlerimizi hasat ederiz.
Bu yıl iyi bir hasat bekliyoruz.
Geçen yıl büyük bir şeftali hasatı vardı.
Bu yıl iyi bir elma hasatı oldu.
Sel nedeniyle kötü bir pirinç hasadı oldu.
Onların her geçen yıl kötü hasatları vardı.
Bu yıl rekor bir mahsulümüz oldu.
ama bugün sahra altı Afrika mısır ürünlerine bakarsanız,
Su yokluğu nedeniyle kötü hasat hasat yaptık.
Ürünlerin eksikliği o bölgedeki açlığın ana nedeniydi.
Bu iyi hava devam ederse, iyi bir ürün alacağız.