Translation of "сдаст" in Turkish

- Она непременно сдаст экзамен.
- Она обязательно сдаст экзамен.

Sınavı geçmesi kesin gibi.

- Он непременно сдаст зачёт.
- Он обязательно сдаст зачёт.

O kesinlikle sınavı geçecek.

- Он непременно сдаст вступительный экзамен.
- Он обязательно сдаст вступительный экзамен.

O giriş sınavını geçmek zorunda.

Думаешь, он сдаст экзамен?

Onun sınavı geçeceğini düşünüyor musun?

Том не сдаст зачёт.

Tom sınavı geçemeyecek.

Она уверена, что сдаст экзамен.

Onun sınavı geçeceği kesindir.

Уверен, он сдаст следующий экзамен.

Onun bir sonraki sınavı geçeceğinden eminim.

Вероятно, Том сдаст сегодняшний экзамен.

Tom muhtemelen bugünkü sınavı geçecek.

Том уверен, что сдаст экзамен.

Tom sınavı geçeceğinden emin.

Том, скорее всего, сдаст зачёт.

Tom muhtemelen testi geçecektir.

Том, вероятно, сдаст сегодняшний экзамен.

Tom muhtemelen bugünkü sınavı geçecek.

"Он сдаст экзамен?" - "Боюсь, что нет".

"O, sınavı geçecek mi?" "Maalesef geçmeyecek."

Я уверен, что он сдаст экзамен.

Ben onun sınavı geçtiğinden eminim.

Я уверен, что Боб сдаст экзамен.

Bob'ın sınavı geçeceğinden eminim.

Том уверен, что сдаст следующий экзамен.

Tom sonraki sınavı geçeceğinden emin.

Я надеюсь, что Мэри сдаст экзамен.

Mary'nin sınavı geçeceğini umuyorum.

Интересно, сдаст Том экзамен или нет.

Tom'un testini geçip geçmeyeceğini merak ediyorum.

Я надеюсь, что он сдаст экзамен.

Onun sınavı geçeceğini umuyorum.

Он, скорее всего, сдаст вступительный экзамен.

Giriş sınavını geçmesi muhtemeldir.

Том надеется, что Мэри сдаст экзамен.

Tom Mary'nin sınavı geçeceğini umuyor.

Том ожидал, что Мэри сдаст экзамен.

Tom Mary'nin sınavı geçmesini umuyordu.

Я знал, что Том сдаст экзамен.

Tom'un sınavı geçeceğini biliyordum.

Я уверен, что Том сдаст экзамен.

Tom'un sınavı geçeceğinden eminim.

Я уверен, что он сдаст предстоящий экзамен.

Onun gelecek sınavı geçeceğinden eminim.

Я знал, что Том не сдаст экзамен.

Tom'un sınavı geçmeyeceğini biliyordum.

Я убеждён, что моя дочь сдаст этот экзамен.

Kızımın sınavı geçeceğine ikna oldum.

Том думал, что Мэри, наверное, не сдаст французский.

Tom Mary'nin Fransızca testinde muhtemelen başarısız olacağını düşünüyordu.

Друг, который, как я считал, сдаст экзамен, на деле его завалил.

Sınavı geçeceğini düşündüğüm arkadaş başarısız oldu.

Предполагалось, что Том сдаст свою домашнюю работу на проверку до выходных.

Tom'un hafta sonundan önce ev ödevini teslim etmesi gerekiyordu.

- Ты думаешь, что он сдаст экзамен?
- Ты думаешь, что он выдержит экзамен?

Onun sınavı geçeceğini düşünüyor musun?