Examples of using "рынке" in a sentence and their turkish translations:
Bunu karaborsadan mı aldın?
Onları karaborsadan mı aldın?
Markette alışveriş yapıyorum.
Kızım dükkândan süt alıyor.
Birazcık daha artık piyasaya girmişti Apple
Yani piyasadaki en iyi bilgisayar
Markette çok çeşitli meyveler vardı.
- Marketten ne alabilirsin?
- Marketten ne satın alabilirsin?
- Bu yeni model satışa çıkmış mı?
- Bu yeni model piyasaya çıkmış mı?
Leyla, pazardan bir İran halısı satın aldı.
Pazardan biraz sebze ve balık aldık.
Pazar için kuzular kesildi.
Bu markette meyve ve et var.
Tom'un eşyaları kara borsadan aldığını işittim.
Bu ters dönüş küresel tarım piyasalarında her şeydi.
Bu, piyasada en gelişmiş model.
Açık hava pazarında alışveriş yapmak bir mağazanın içinden daha az risklidir.
Bir bit pazarında bunu üç dolara aldım.
Petroldeki arz şu anda talebi arttırıyor.
AVM veya pazar alışverişleri...
Bu sözlükler markette.
Ali'nin dedesi halde hamaldı.
Bu fiyat ile, ürününüz Japon pazarında rekabetçi olmazdı.
O, borsada bir servet kaybetti.
Ablamız pazardan patlıcan, patates, kabak ve Çin lahanası aldı.
Tom borsada çok para kazanma şansı olduğunu düşündü.
Karen bitpazarında birçok şey aldı.