Examples of using "привыкнете" in a sentence and their turkish translations:
Yakında herkesin önünde konuşmaya alışacaksın.
Yakında burada yaşamaya alışacaksın.
Yakında sağda sürmeye alışacaksın.
Yakında Japon yemekleri yemeğe alışacaksın.
Kısa sürede Japon yemeklerine alışacaksın.
Yakında kırsalda yaşamaya alışırsın.
Yakında işe alışacaksın.
- Yakında gürültüye alışacaksın.
- Yakında gürültüye alışacaksınız.
Yakında soğuğa alışacaksın.
Yakında buna alışacaksın.
- Yakında buradaki iklime alışırsın.
- Yakında buradaki iklime alışacaksın.
- Sen yakında buradaki iklime alışacaksın.
Yakında büyük bir şehirde yaşamaya alışacaksın.
Ona bir günde alışacaksın.
Yakında iklim değişikliğine alışacaksın.