Examples of using "потрясла" in a sentence and their turkish translations:
Bu gizemli felaket tüm köyü perişan etti.
Çatıyı tamir etmenin maliyeti onu şok etti.
Paris'te ki terör saldırısı dünyayı şok etti.
O, başını salladı.
Prenses Diana'nın trajik ölümü dünyayı şoka uğrattı.
Çatıyı tamir etmenin maliyeti onu şok etti.