Examples of using "понравилась" in a sentence and their turkish translations:
Yemeği beğendin mi?
Hikayen hoşuma gitti.
Onu istiyorsun.
Resmini beğendim.
Bu kitaptan hoşlandım.
Resmimi sevdin mi?
- Ben senin konuşmanı sevdim.
- Senin konuşmanı beğendim.
O kitabı beğendin mi?
Bu kitabı beğendin mi?
Öğrenciler o şakayı seviyordu.
Şarkı genç insanları cezbetti.
Yemek nasıldı?
Tom, fikri sevdi.
Müziği severdim.
Sergi hoşunuza gitti mi?
Fikri beğendim.
Avustralya'yı sevdim.
Sen kitabımı beğenmedin.
Biz yemeği sevdik, özellikle balığı.
Tom benim fikrimi beğenmedi.
Ben ilk başta onu sevmedim.
Bu kitabı sevmediniz mi?
Tom o fikri beğendi.
Tom oyundan zevk almadı.
O kitabı sevdim.
O, düşünceyi beğenmedi.
Kitabı çok beğendim.
Bu makaleden hoşlandım.
Tom fikri beğenmedi.
Fiyatı beğenmedim.
O, fikri beğenmedi.
- O şarkıyı beğendim.
- Şu şarkıyı beğendim.
Ben bu fikri sevdim.
Onu sevmeni istiyorum.
- Boston gezinizden hoşlandınız mı?
- Boston'a olan gezinizden hoşlandınız mı?
Tom Mary'nin yeni saç modelini sevdi.
Tom başlangıçta Mary'yi sevmedi.
Ben bu makaleyi gerçekten beğendim.
- Mary'nin hikayesi Tom'un hoşuna gitti.
- Tom, Mary'nin hikayesinden hoşlandı.
Gerçekten hikayeni sevdim.
Tom o düşünceyi beğenmedi.
Tom, Mary'yi oldukça sevdi.
Tom Mary'den hemen hoşlandı.
Bu kitabı çok beğendim.
Marie o oyunu sevmedi.
Onun şarkı söyleme tarzını gerçekten çok beğendim.
Başbakanın konuşmasını beğenmedim.
O filmin sonunu sevmedim.
Tom, Avustralya'yı beğendi.
Jane'i partide memnun buldum.
Onu sevdim.
Başlangıçta Tom'un fikrini beğenmedim.
Tom, Facebook'ta Mary'nin resmini beğendi.
Tom, İnstagram'da Mary'nin resmini beğendi.
Bence Tom yemeği beğenmedi.
En çok sevdiğim bölüm bu.
Marie bana araba sürmeyi sevdiğini söyledi.
"Onun müziğini sevdin mi?" - "Hayır, sen sevdin mi?"
Dün aldığım kitabı çok beğendim.
Fikrini beğendim ve benimsedim.
ama biz bu filmde de mafyayı sevmiştik
Erkek kardeşim başından beri onu sevmiyordu.
Partiyi beğendin mi?
"Dairemi beğendin mi?" "Evet, çok konforlu"
İlk başta onu sevmedim ama şimdi seviyorum.
Ben onun insanlarla konuşma tarzını sevmiyorum.
Umarım beni sevdiler.
Tom, Mary'nin ona verdiği kitabı sevdi.
Ben o şarkıyı sevdim. Bize böyle başka bir tane söyle.
Hepimiz onu sevdik.
Onlar onu sevmedi.
Tom'un birinci kitabını ikincisinden daha çok sevdim.
Dün aldığım kitabı çok beğendim.
Tom, Mary'den hoşlanmıyordu.
Bu oyunu beğendim.
Bu kitapların hiçbirinden hoşlanmadım.
Ben partiden çok hoşlandım.
- Tom seni seviyordu.
- Tom senden hoşlandı.
Herkes onu sevdi.
Tom, onunla tanışır tanışmaz Mary'den hoşlandı.
Bu kitaplardan hiçbirini beğenmedim.
Dün gece söylediğin üçüncü şarkıyı beğendim.
O fikri beğenmedim.
Tom karısı hoşlandığı için o arabayı aldı.
Bu çizgili gömlekten hoşlandım.
Onu hiç sevmedim.
Bu kitabı gerçekten beğendim.
- O, kent yaşamından hoşlanmadı.
- O, şehir hayatından hoşlanmıyordu.
- Beni sevdin mi?
- Beni beğendin mi?
Tom sözleri anlamadığı bir dilde olsa bile şarkıyı sevdi.
Gezdiğim bütün ülkeler arasında en çok Avustralya'yı beğendim.
Onlar seni sevmedi.
Zamanda yer değişimi hakkında komik bir şaka yapardım, ama kesin senin hoşuna gitmez şimdi.
Onu niçin sevdin?
O hoşlandığım biri.
Herkes beni sevdi.