Examples of using "полставки" in a sentence and their turkish translations:
Part time çalıştığın bir iş var mı?
Ben part time çalışıyorum.
Tom yarı zamanlı çalıştı.
Yarı zamanlı çalıştığını biliyorum.
Tom'un kısmi-zamanlı işi pizza teslimatıydı.
Tom part-time iş almak istiyor.
Mary yarı-zamanlı bir kapıcı ile çıkıyor.
Şimdi yarı zamanlı mı yoksa tüm gün mü çalışıyorsun?
Ben yarı zamanlı çalışıyorum.
Tom'un yarı zamanlı bir işi var.
O, üniversitede öğrenim yapabilmek için kısa-süreli bir işte çalıştı.
O, yurtdışında eğitim almak için part-time çalışmak zorunda kaldı.
Süreli bir iş bulmak zorunda kalacağım.
Part-time bir işin iyi bir deneyim olduğunu düşünüyorum.