Examples of using "покрасить" in a sentence and their turkish translations:
Onu boyamak zorundayım.
- Evin boyanılmalı.
- Evinin boyanması gerek.
Çitin boyanması gerek.
Ona evi boyattım.
Saçımı kırmızıya boyamak istiyorum.
Evimi boyamama yardımcı olabilir misin?
Tom saçını boyamak istiyor.
Biz duvarı boyayacağız.
Evi boyamama yardım et!
Tom'un evinin boyanılması gerekiyor.
Bu kapının boyanmaya ihtiyacı var.
Saçımı boyamak istiyorum.
Ona onun evi boyaması için yardım etmesi rica edildi.
Tom arabasını boyayacak.
Tom, Mary'nin saçını boyamasına yardım etti.
Tom'un çiti boyamasına yardım ettim.
Tom çiti boyamamıza yardım etti.
Banyo tavanını boyamak zorundayız.
Yakında bizim ahırı boyamak zorunda kalacağız.
Ona onun evi boyaması için yardım etmesi rica edildi.
Tom evi boyamama yardım eden kişiydi.
Fred küçük erkek kardeşine çiti boyattı.
O duvarı boyamak için güzel havanın avantajlarından yararlandı.
Tom evini boyamasına yardım etmemi istedi.
Duvarları açık maviye boyamaya karar verdik.
Bana garajını boyamana kimin yardım etiğini söyle.
Tom evimizi boyamamıza yardım etmeyi kabul etti.
Çiti boyamak için iyi hava koşullarından yararlanmalısınız.
O, saçını kırmızıya boyamak istiyor.
O odayı boyamak birkaç saatimi aldı.
Tom çiti boyamasına yardım etmeni istiyor.
Mary arabasını parlak maviye boyamak istiyor.
Tom, mutfağın tavanını boyaması için yardımcı olacağı konusunda Mary'ye güvence verdi.
Bu odayı boyaman ne kadar sürerdi.
Evini boyamana yardım edeceğim.
Odanızı istediğiniz herhangi bir renkte boyayabiliriz.
Saçlarımı Tom'unkiyle aynı renkte boyamak istiyorum.
Tom'un evini boyamasına yardım eden kişi benim.
Ondan, onu, evi oğluna ya da başka birine boyattırmaya ikna etmesi rica edildi.
- Bu odayı boyamak en az üç saat sürer.
- Bu odayı boyamak en az üç saat alır.