Examples of using "покрасила" in a sentence and their turkish translations:
O, evi boyadı.
O, kapıyı kırmızıya boyadı.
Duvarları beyaza boyadı.
O, duvarı pembe boyadı.
Mary henüz odasını boyamadı.
Duvarı kırmızıya boyadı.
O, saçını parlak kırmızıya boyadı.
Mary evi boyadı.
O, kapıyı kırmızıya boyattı.
O, beyaz eteğini kırmızıya boyadı.
Saçını mı boyattın?
Mary saçını maviye boyadı.
Bir duvar boyadı.