Examples of using "минутку" in a sentence and their turkish translations:
- Bir dakika...
- Bir dakika bekle.
Bir dakika.
Bir dakika bekler misin?
Biraz içeri gel.
Bir an için durun.
Bize biraz zaman ver.
Bir dakika burada kal.
Biraz bekle, lütfen.
Bir dakika bekle.
Bir an için sakin olun.
Bir dakika bekler misin?
Bir dakika düşüneyim.
Bana bir saniye ver.
Bana bir dakika ver.
- Lütfen bir dakika bekle.
- Lütfen bir dakika bekleyin.
- Lütfen bir dakika bekleyiniz.
Sizinle bir dakika konuşabilir miyim?
Bir saniye mola verelim.
- O meşgul. Bir dakika bekleyin.
- O yoğun. Bir dakika bekleyin.
Bana bir dakika ver, ne dersin?
Bir dakika içeri gelmek ister misin?
Lütfen bir dakika otur.
Lütfen bir dakika otur.
Bir dakika buraya gelebilir misin?
Bekle, sadece bir süre bekle.
Bir dakika bekle, tatlım!
Bir dakika bekle, Tom!
Bir an için düşün.
Bir dakikanızı alabilir miyim?
Burada bir dakika bekle.
Şimdi bir dakika bekle.
Bir dakika bekle, tamam mı?
Burada bir an kal.
Bir dakika dinlen.
Bana bir dakika ver.
Bir an içeri gelebilir miyim?
Bir dakika bekler misin?
- Sizi bir süre rahatsız edebilir miyim?
- Bir an için sizi rahatsız edebilir miyim?
- Ben bir an için sizi rahatsız edebilir miyim?
Ben Tom'u bir an görebilir miyim?
- Bir dakika.
- Sadece bir dakika.
Ben bir süreliğine dışarı çıkıyorum.
Bir dakika duralım.
Bir dakika düşüneyim.
Bana bir an izin verebilir misin?
Bana bir saniye izin verin.
- Bizi mazur görür müsünüz?
- Bizi bağışlar mısınız?
Sadece bir dakika dinlen.
Bir dakika bekle! Dayan!
Sadece bize bir dakika ver.
Bana bir dakika ver, tamam mı?
Bir dakika konuşabilir miyiz?
Bir an Tom'la kal.
Bize bir dakika izin ver.
Bir süreliğine dışarı çıkalım.
Bana sadece biraz izin verin.
Bir dakika aşağıya gel.
Seninle biraz vakit geçirebilir miyim?
Bir an bekler misin?
Sözlüğünü bir dakikalığına kullanabilir miyim?
Bir saniye buraya gelir misiniz?
Bir dakika düşünmeme izin ver.
Bir dakika bekleyin, lütfen!
Bana bir dakikanızı ayırın.
Ona bir dakika beklemesini rica ettim.
Lütfen bir dakika mazur görür müsünüz?
Seninle bir süre konuşabilir miyim, Tom?
Sadece bir dakikalığına uzanacağım.
Bana biraz izin verir misiniz?
Bize biraz izin verir misiniz?
Bana Tom'la bir dakika ver.
Birkaç dakika uzanmak istiyorum.
Tom, Mary'ye bir dakika beklemesini söyledi.
Sadece bir dakika için bize izin verin.
Bir dakika bekler misin?
Tom'dan bir süre beklemesini istedim.
Bir dakika lütfen. Telefonu kapatma.
Bir dakika için buraya gelebilir misin?
Bir süre bekleyin.
Bir saniye bekle. Benim ayakkabımdaki bağcıklar çözülmüş.
Bir dakika bekler misin?
Bir saniye. Bu çağrı önemli olabilir.
Bir dakika bekle, Tom. Burada neler oluyor?
Silgini kısa süreliğine ödünç alabilir miyim?
Bizi bir dakika yalnız bırakır mısın?
Bana bir dakika daha ver, tamam mı?
Bir dakika yalnız kalabilir miyiz, lütfen?
Tom hakkında seninle bir dakika konuşmak istiyorum.
Onları bir dakika yalnız bırak.
Onu bir dakika yalnız bırak.
Onu bir dakikalığına yalnız bırakın.