Examples of using "изучает" in a sentence and their turkish translations:
O Çince eğitimi görüyor.
O İngilizce çalışıyor.
Arkeolog eski Roma harabeleri üzerinde çalışıyor.
- O ayrıca Çince öğrenimi yapıyor.
- O da Çince çalışıyor.
O matematik eğitimi alıyor.
Polis olayı inceliyor.
Tom İngilizce öğreniyor.
- Bir Sovyetolojist ne çalışır?
- Bir Sovyetolojist ne araştırır?
Tom Javascript öğreniyor.
O İncil okur.
Tom Fransızca öğreniyor.
Tom matematik okuyor.
Tom gazetecilik okuyor.
Tom Fransızca öğreniyor mu?
- Tom müzik okuyor.
- Tom müzik eğitimi alıyor.
Tom jeoloji okuyor.
- Tom pediatri eğitimi alıyor.
- Tom çocuk hastalıkları üzerine çalışıyor.
O İngilizce okuyor ama ayrıca Almanca okuyor.
İngilizce çalışır ama üstelik Almanca da çalışıyor.
O, tarım eğitimi görmektedir.
Oğlum ekonomi okuyor.
Yörgen Yunanca öğreniyor.
Tom yeni bir teknik öğreniyor.
O öğrenci sosyoloji öğrenimi görüyor.
Çağdaş edebiyat okuyor.
Carol İspanyolca çalışıyor.
Tom notlarını okuyor.
- Tom neden Fransızca öğreniyor?
- Tom neden Fransızca okuyor?
O da Çince öğreniyor.
- Yumi yoğun biçimde İngilizce eğitimi alıyor.
- Yumi yoğun biçimde İngilizce çalışıyor.
Tom da Fransızca okuyor.
Tom Fransızca okumuyor.
Timuçin, Lehçe öğreniyor.
O neden İspanyolca öğreniyor?
O, İngilizce ve Çince öğreniyor.
araziyi haritalayan, olası engelleri teşhis edendir.
çocuğun dans kursu var, piano öğreniyor
Dokundu, hissetti, tadına baktı.
O, üniversitede tarih eğitimi yapıyor.
O, üniversitede hukuk eğitimi alıyor.
O şimdi İngilizce çalışmıyor.
- O, Harvard'da hukuk eğitimi görüyor.
- O, Harvard'da hukuk okuyor.
Soruşturma komitesi, kazanın sebebini araştırıyor.
Üniversitede tarih okuyor.
Hiç kimse ülkemi araştırmıyor.
Yana, Yekaterinburg'da astrofizik okuyor.
Tom Harvard'da hukuk okuyor.
Tom artık Fransızca çalışmıyor.
Tom hâlâ kuralları öğreniyor.
Arkadaşım Korece öğreniyor.
Tom her gün Fransızca çalışır.
Tom ayrıca Fransızca çalışıyor.
Tom hâlâ Fransızca çalışıyor mu?
Neden Tom Fransızca öğreniyor?
Tom Akdenizin eski medeniyetlerinin öğrenimini görüyor.
Tom üniversitede felsefe okuyor.
O, üniversitede ekonomi okuyor.
O, Brezilya'da Portekizce öğreniyor.
Tom hâlâ Fransızca okuyuyor.
Tom, Fransızca okuduğunu söylüyor.
Tom hâlâ Fransızca okuyor.
O Çince eğitimi görüyor.
...sekiz gözüyle manzarayı iyice içine çeker.
O, on yaşından beri İngilizce öğreniyor.
- O, bilim romanları okuyarak Lojban dilini öğreniyor.
- O, bilim romanları okuyarak Lojban dili öğreniyor.
Tom uzun süredir Fransızca çalışıyor.
O, çok sıkı biyoloji çalışır.
O Çince eğitimi görüyor.
Oda arkadaşım Çince öğreniyor.
Tom Fransızca çalışır.
O, cazın Amerika'daki doğuşunu araştırıyor.
- Tom üç yıldır Fransızca eğitimi yapıyor.
- Tom üç yıldır Fransızca çalışıyor.
Tom bana Fransızca okuduğunu söyledi.
Tom Mary'nin Fransızca okuduğunu söyledi.
Tom üniversitede Fransızca okuyor.
Tom ne kadar süredir Fransızca öğreniyor?
Ken, sadece İngilizce değil aynı zamanda Fransızca da konuşur.
O astronomi ya da yıldızların bilimini okur.
O bir kuş bilimcisi.
Tom günde kaç saat Fransızca çalışır?
Trigonometri üçgenlerin uzunluklarını ve açılarını içeren ilişkileri çalışmaktadır.
Profesör Kay kırk yıldır böcekleri araştırmaktadır.
O Fransızca ve web tasarımı okuyor.
O Fransızca öğreniyor ama ben Flamanca öğreniyorum.
Arkadaşım Korece öğreniyor.
O ülkenin en prestijli üniversitesinde felsefe okuyor.
Arkadaşım Mike Oxford Üniversitesi'nde kimya eğitimi alıyor.
Tarih geçmişle ilgilenir.
O Çince öğreniyor.
- Tom artık Fransızca çalışmıyor.
- Tom artık Fransızca okumuyor.