Examples of using "изо" in a sentence and their turkish translations:
Tom mümkün olduğunca sıkı çalışıyordu.
Elinizden gelenin en iyisini yapın!
Elimden geleni yapıyorum.
Biz elimizden geleni yaptık.
Elimden geleni yapmaya çalışıyordum.
Nefesin kokuyor.
Ben mümkün olduğunca hızlı koştum.
Tom'un kötü nefesi var.
Tom avazı çıktığı kadar bağırdı.
Tom elinden geldiği kadar çok çalışıyor.
Tom Mary'yi ikna etmek için elinden geleni yaptı.
Ben elimden geldiği kadar yardımcı olacağım.
Tom kendini kurtarmak için mücadele etti.
Kötü nefesim var.
Nefesin sarımsak kokuyor.
Ben elimden geleni yapacağım.
Tom kancayı balığın ağzından çıkardı.
Ali topa abandı.
O çok çalıştı fakat başarısız oldu.
Kız gözyaşlarını tutmak için çok gayret etti.
Kutuyu kaldırmak için bütün gücüyle çabaladı.
Tom sigarayı bırakmak için çok uğraşıyor.
Tom soğukkanlılığını korumak için mücadele etti.
Tom sakin olmak için mücadele etti.
Gençleşmek nasıl bir duygu?
O, bütün gücüyle durmuş arabayı itti.
Tom'a yardım etmek için elimizden geleni yapmaya çalıştık.
Tom elinden geleni yaptı, ama başarısız oldu.
Jane geyiğin arkasından elinden geldiği kadar hızlı koştu.
Elimden geleni yapacağım, sana söz veriyorum.
O mümkün olduğu kadar sıkı çalışmaya çalışıyor.
Tom tepeye tırmanmak için çabaladı.
Ve başarabilmek için ise mücadele veriyor
- Genellikle kuduz köpeklerin ağzında köpük olur.
- Kuduz köpeklerin genellikle ağzı köpürür.
Çok çalışarak kaybedilen zamanı telafi etti.
Elimden geleni yapmadığımı düşünüyor musun?
Buraya zamanında gelmek için elimden geleni denedim.
Tom çok deniyor.
Elinden geleni yap ve başarılı ol.
Ben günbegün iyileşiyorum.
Tom'a yetişebilmek için son sürat koşturdum.
Buzdan bloklar oluşturup böyle küçük bir yarı küre yapabiliriz.
sık sık uyum sağlamakta zorlanırdım.
Aslan kafesinden dışarı çıkmak için mücadele etti.
Günden güne çok çalıştım.
Tom geçimini yapmak için çabaladı.
O ülkenin ekonomik durumu günden güne değişiyor.
Savaştım.
altı aylık bebekler.
Aklını şüphelerden temizlemek için çok çabaladı.
O, çok çalışmasına rağmen bir şey değişmedi.
Ben elimden geleni yaptım ama yine de yarışı kaybettim.
Elimizden geleni deneyeceğiz.
Tom ayağı takılıp düşmemek için çok çalışıyor.
Senin çok çalışman gerekli.
Tom kazadan sonra tekrar yürümek için çabaladı.
Tom Mary'nin iyi zaman geçirdiğinden emin olmak için zahmete katlandı.
para ödenmesi için çok çalışmasını söylemek epey zor.
Öğretmenimiz bize elimizden geleni yapmamızı söyledi.
Hava günden güne değişir.
Ağzında sigarayla konuşmayı nasıl beceriyor anlamıyorum.
Tom'u bulmak için çok uğraştığını sanmıyorum.
John fizik problemine cevap bulmak için çaba harcadı.
Tom her gün aynı yemeği yer.
Tom, başkalarına yardım etmek için yola çıkan kişi türüdür.
O elinden geleni yaptı ama sonunda yenildi.
Koç bizi elimizden geleni yapmamakla suçladı.
Birçok çalışan anne, ev ve iş hayatlarını dengede tutmaya çabalıyor.
Tom elinden geleni yapmaya karar verdi.
Ben treni yakalamak için gerçekten koşmak zorunda kaldım.
Kedimin nefesi kedi maması gibi kokuyor.
Jane geyiğin arkasından elinden geldiği kadar hızlı koştu.
Açıkçası, siz elinizden gelen gayreti göstermediniz.
O tembel değildir, tam tersine sıkı çalışan biri olduğunu düşünüyorum.
Tom elinden geldiği kadar yüksek sesle Mary'nin adını bağırdı ama o onu duymadı.
- Ben elimden gelenin en iyisini yapacağım.
- Elimden geleni yaparım.
İnsanlar ellerinden geleni yapmalıdır.
Ev sahibi mükemmel Rusça konuştu ve bizim rahat olduğumuzu ve iyi bakıldığımızı garanti altına almak için özel bir çaba sarf etti.