Examples of using "играют" in a sentence and their turkish translations:
Çocuklar dışarıda oynuyorlar.
Onlar birlikte çok oynarlar.
Onlar birlikte çalıyorlar.
Onlar ne tür müzik çalar?
Erkek çocukları oyuncak bebeklerle oynamaz.
tenefüslerde nadiren de olsa oynanır
İnsanlar beyzbol oynuyorlar.
Onlar satranç oynuyor.
Çocuklar oyuncakları ile oynarlar.
Çocuklar parkta oynuyorlar mı?
Çocuklar oyuncaklarla oynuyor.
Kedi yavruları çocuklarla oynamaktadır.
Onlar piyano çalar.
Bahçede oynuyorlar.
Onlar bir oyun oynuyorlar.
Kadınlar tenis oynuyorlar.
Çocuklar bilye oynuyorlar.
Çocuklar bahçede oynuyor.
Onlar Voleybol oynuyorlar.
Kızlar koşup oynuyorlar.
Onlar basketbol oynar.
Onlar futbol oynar.
Çocuklar bloklarla oynarlar.
Çocuklar suyun içinde oynuyorlar.
Çocuklar legolarla oynuyorlar.
Şarkımızı çalıyorlar.
Çocuklar saklambaç oynuyor.
Çocuklar karda oynuyorlar.
Çocuklar kumda oynuyorlar.
Çocuklar dışarıda oynuyorlar.
Çocukları oynarken izlemekten zevk alırım.
Bazı çocuklar çimenlerin üzerinde oynuyor.
Onlar bazen beyzbol oynarlar.
Kızlar plaj voleybolu oynuyorlar.
Çocuklar plaj voleybolu oynuyorlar.
Çocuklar Duck Hunt oynuyor.
Çocukların oynamasını izledik.
- Çocuklar ıhlamur ağacının altında oynuyorlar.
- Çocuklar limon ağacının altında oynuyorlar.
Oyun saat sekizde.
Üç çocuk parkta oynuyor.
Orada fazla futbol oynanmaz.
Onlar parkta oynuyor olabilirler.
Bayanlar da topla oynar.
Tom ve Mary beraber oynuyorlar.
Anne baba, çocuklarıyla oyun oynuyor.
Onların Beyzbol oynamasını izledik.
Sosyal medya da büyük rol oynuyor.
Neredeyse hiçbir kız video oyunları oynamaz.
Tom ve Mary, Canasta oynuyorlar.
Tom ve Mary poker oynuyorlar.
Tom ve Mary mahjong oynuyorlar.
Tom ve Mary, Uno oynuyorlar.
Tom ve Mary kovalamaca oynuyor.
Tom ve Mary, Monopoly oynuyorlar.
Bilgisayarlar satranç oynamada bize daha iyidir.
Tom ve Mary bilardo oynuyorlar.
Tom ve Mary kart oynuyorlar.
Tom ve Mary dart oynuyorlar.
Okuldan sonra futbol oynuyorlar.
Televizyon ve gazeteler tamamlayıcı rol oynuyorlar.
Oğlanlar ve kızlar bahçede oynuyorlar.
Çocuklar her gün bu parkta oynarlar.
Tom ve Meryem tenis oynuyorlar.
Arkadaşlarım tenis oynamazlar.
Çocuklar oyun oynarken yetişkin gibi davranırlar.
Bingo oynamak nine işidir.
Tom ve Mary bir video oyunu oynuyor.
Tom ve Mary bir video oyunu oynuyor.
Tom ve Mary satranç oynuyorlar.
Flütler ve kemanlar uyum içinde çalıyorlar.
Tom çocukların oynamasını izledi.
Mary çocukların oynamasını izledi.
Bu aramalar fark yaratacaktır.
işte bunu oynamayan çok azdır herhalde
Çocuklardan biri ders çalışıyor ama diğerleri oyun oynuyor.
Ne annem ne de babam golf oynar.
Tom ve Mary plaj voleybolu oynuyorlar.
Tom ve Mary savaş gemisi oynuyorlar.
Tom ve Mary John'un kedisiyle oynuyor.
Tom ve Mary sık sık bilardo oynarlar.
Tom ve Mary şu anda tenis oynuyorlar.
Tom ve arkadaşları poker oynuyorlar.
Tom ve Mary birlikte golf oynarlar.
Bazı çocuklar sürekli video oyunu oynar.
Çocuklar arka bahçede top fırlatıyorlar.
Penceremin dışında oynayan çocukların sesini duyabiliyordum.
görünüşe göre ırkçı ve çok önemliler.
Yeryüzünde 2,3 milyar insan video oyunları oynuyor.
yani çocukların orada oynadıklarını hiç fark etmemiştim."
Şu anda hem Tom hem de Bill tenis oynuyorlar.
Tom ve Mary sık sık birlikte tenis oynarlar.
Tom ve arkadaşları bodrumda Dungeons and Dragons oynuyorlar.
Çinli insanlar başka bir tür satranç oynarlar.