Examples of using "единственная" in a sentence and their turkish translations:
Sen bizim tek umudumuzsun.
Sen benim tek neşemsin.
Bu senin tek umudun.
Ben senin tek umudunum.
Sen benim tek umudumsun.
O senin tek kızın mı?
Sen benim tek aşkımsın.
Bu tek alternatiftir.
Bu tek neden mi?
O tek olasılık.
Bu tek sorun.
Kazada hayatta kalan tek kişiydi.
Bu onun tek umuduydu.
O benim yegane kaygım.
O, sahip olduğum tek arkadaştır.
O, aile için tek aile reisi.
O tek sorun değil.
Bu bizim tek umudumuz.
O benim tek umudum.
Bu tek kopya değil.
Mary, Tom'un tek kızıdır.
Bu tek sebep değil.
Tom tek umudumuz.
Mary benim tek kız kardeşimdir.
Bu tek sorun değildi.
Almanya'daki tek bilardo ustası kadın, bir Türk'tür.
O benim tek gerçek arkadaşım.
- Çocuklu tek kişi ben değilim.
- Çocuğu olan tek ben değilim.
Buradaki tek kadın sen değilsin.
O, hayattaki tek tutkum.
Bizim tek sorunumuz değil.
O benim istediğim tek kadın.
O şimdiye kadar aldığım tek şikayet.
Tek umudu diğer erkeklerin yanına sokulmak.
Avcılardan ancak karanlık sayesinde korunabiliyor.
Karakterindeki tek kusur hızlı bir öfke.
Japonya, atom bombalarıyla vurulan tek ülkedir.
Bunlar benim tek iş eldivenim.
Biricik kızımız kanserden öldü.
Tek sen değilsin.
Şimdiki zaman, tek gerçeklik ve tek kesinliktir.
Sizin için başarısızlık tek seçenektir.
O, Tom'un tek sorunu değil.
Kesinlikle bilen tek kişi Mary'dir.
Jill Kulübümüzde tek kız.
Bu bir sonraki şehre giden tek yol.
Mary Tom'un ilk ve tek aşkıdır.
Sen onu satın alan tek kişisin.
Bu benim sahip olduğum tek çift ayakkabı.
Tek sorun Tom'un gitmemesidir.
Fakat bu tablonun tek özelliği bu da değil
Ürdün Nehri Ölü Deniz'e akan tek nehirdir.
O, ofisteki tek güzel kız değil.
Bu, sahip olduğum tek kitaptır.
Gitmemin tek sebebi işte bu.
Burada olmamın tek sebebi bu.
''Elbette tutku önemli olan tek şey değil
Tom'un yemeyi sevdiği tek balık somondur.
Tom'un burada olmasının tek nedeni bu.
Mary şimdiye kadar sevdiğim tek kız.
Sen şimdiye kadar gerçekten sevdiğim tek kadınsın.
Sen sahip olduğum tek arkadaşımsın.
Tek sorun Tom'un umursamasıydı.
Bu bizim tek şansımız.
Mary şimdiye kadar sevdiğim tek kadındır.
Tek alternatifimiz Tom'un önerdiği şeyi yapmak.
Tom'un sahip olduğum tek fotoğraf bu.
Sen güvendiğim tek kişisin.
Sen benim tek gerçek dostumsun.
Anlayan tek kişi benim.
Seninle aynı fikirde olan tek kişi ben miyim?
Söylediğim tek kişi sensin.
En başta yanlış teşhis konulduğu için
Doğa, her sayfasında önemli içerik sunan tek kitaptır.
Bu dedemin dedesinin bendeki tek resmi.
Bir zamanlar sadece bir kızı olan bir kral vardı.
Her kar taneciği benzersizdir.
Tom'un ete koyduğu tek baharat biberdir.
Tek tehdit vampirler de değildir. Burada denizaslanları da yaşar.
Nepal şu anda dikdörtgen biçiminde olmayan bir ulusal bayrağa sahip tek ülkedir.
Mary şimdiye kadar gerçekten sevdiğim tek kişi.
O, bilmeyen tek kişidir.
Ancak onun tutuklanmasının tek nedeni o değil.
Doğa her sayfada büyük bir içerik sağlayan tek kitaptır.
Ben onu yapan tek kişiyim.
Onu yapan tek kişi benim.
Ben güvenebileceğin tek kişiyim.
Burada Tom'u seven tek kişisin.
Dünyayı kurtarabilecek tek kişi sensin.