Examples of using "драгоценные" in a sentence and their turkish translations:
- Dün gece onun değerli taşlarını çaldılar.
- Onun mücevherleri dün gece çalındı.
Gece gökyüzünde parlayan yıldızlar mücevher gibi görünüyorlardı.
Gokyüzünde parlayan yıldızlar değerli taşlara benziyordu.
Bazı değerli taşlar akuamarin, ametist, zümrüt, kuvars ve yakuttur.